Türkiye-Suriye ilişkilerindeki kırılma: Adana mutabakatı

Gündem - Ocak 25, 2019 8:23 am

Adana mutabakatı, Türkiye-Suriye arasında yaşanan Ekim 1998 krizinin aşılmasında bir kırılma noktası olarak değerlendiriliyor.

Adana mutabakatı, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin arasında gerçekleşen Moskova zirvesinde tekrar gündeme geldi. Putin’in Suriye konusu ile ilgili bir çözüm önerisi olarak sunduğu protokol, Cumhurbaşkanı tarafından da olumlu karşılandı.

Türkiye-Suriye ilişkilerinin son 40 senelik seyrinde önemli bir viraj olarak değerlendirilen Adana protokolü, 1998 yılının Ekim ayında imzalandı.

Adana mutabakatı nedir?

1980’den itibaren iki ülke arasındaki ilişkilerin kötüye gittiği bir süreç yaşandı. Türkiye’nin Suriye’ye cephe almasına neden olan PKK faaliyetlerine direkt olarak ve dolaylı destek, 1990’lı yıllarda ciddi bir krize dönüşmüştü. Adana mutabakatı, bu sürecin aşılmasında kritik bir rol oynayacaktır.

Terörist başı Abdullah Öcalan’ın 1979 Mayıs’ında Suriye’ye geçmesi ve PKK’yı buradan yönetmesi, Suriye idaresince Türkiye’ye karşı siyasal bir koz olarak kullanılmış, iki ülke arasındaki gerilimi artırmıştı.

Suriye’nin Türkiye’ye yönelik bu tarz bir strateji izlemesi, iki ülke arasındaki Hatay ve sınır aşan akarsuların paylaşımı sorunununda da etkili olmuş, 1990-1998 yılları arasındaki süreçte sıcak çatışma tehlikesini doğurmuştu.

Türkiye’nin üst üste diplomatik uyarıları ve askeri müdahale seçeneğini dile getirmesine karşın Suriye’nin tutumunu değiştirmemesi, iki ülkeyi savaşın eşiğine getirdi. Savaşa ramak kala arabulucuların devreye girmesi ve terörist başı Abdullah Öcalan’ın 9 Ekim 1998’de Suriye’den sınır dışı edilmesi, iki ülkenin arasında bir mutabakat gerçekleşmesini sağladı.

20 Ekim günü Adana’nın Seyhan ilçesinde imzalanan Adana Mutabakatı, iki ülke arasında yeni bir dönemin başlangıcı olarak tarihteki konumunu aldı. Protokolde Suriye’nin taahhütleri şu şekilde sıralanmıştır;

Kaynak MilliGazete

BENZER HABERLER