Çiğdem Yorgancıoğlu Art-Chi Talks- Ahmet Güvenç Kurtalan Ekspres Sanat ve Felsefe Söyleşileri

Çiğdem Yorgancıoğlu  Art-Chi Talks- Ahmet Güvenç Kurtalan Ekspres Sanat ve Felsefe Söyleşileri
REKLAM ALANI
Yayınlama: 03.01.2022
9
A+
A-

Çiğdem Yorgancıoğlu  Art-Chi Talks- Ahmet Güvenç Kurtalan Ekspres Sanat ve Felsefe Söyleşileri 
Yayınlarına Başlıyoruz.

https://www.youtube.com/watch?v=SBitui4JPDI

‘7´den 77´ye  BİLİNEN VE SEVİLEN  ŞARKILAR DÖNENCE VE GÜLPEMBE

Haftaya duayen sanatçı milli manken  Lale Belkıs  ve kendi şarkısı “Hatırla doğduğun Evi” ile  başlayıp sonrasında Türk rock tarihine damgasını vurmuş Kurtalan Ekspres’in efsane ismi Ahmet Güvenç ile ve Dönence ve Gülpembe’si ile bitirmek ve bunları her iki sanatçının da ayrı ayrı kendi yaşadıkları evde yapmak hayli doyurucu ve verimli sanat sohbetlerine kapı açtı benim için 2022 ‘ye adım atarken.

Barış Manço’nun Sözüm Meclisten Dışarı albümünde 10. sırada yer alan, bestesi Celal Güven, Ahmet Güvenç ve Nejat Tekdal’a, sözleri ise Barış Manço’ya ait  şarkısıdır “Dönence” ve Manço’nun  en iyi şarkılarını topladığı “Mançoloji “isimli albümde bestesi Ahmet Güvenç’e ait olan Gülpembe ile birlikte yer alarak albümü temsil etmiştir. Barış Manço  1982 yılında ‘TV’de 7 Gün’ dergisine konuştuğu sırada  şarkısını şöyle anlatmıştır: ““Dönence dünyanın iki ayrı kutbundaki enlemlerdir ve asla  birlikte olamazlar. İnsanın doğasında da iki zıt kutup vardır. Bu kendisinde olmayanı arama içgüdüsüdür.Kısaca bir anlamda Ying ve Yang ı tarif etmektedir.

Mart 2020’de müzik yazarı ve eleştirmeni ve aynı zamanda  “Kentin Türküsü: Anadolu Pop-Rock” kitabının yazarı, Cumhuriyet Dergi’nin eski yayın yönetmeni  Cumhur Cambazoğlu’nun hazırladığı ve müzik yazarlarının da içinde bulunduğu 147 müzikseverin 10’ar parça seçerek katıldığı ‘Rock tarihimizi yerinden oynatan şarkılar seçkisinde, içinde geçtiğimiz ay  100 Şarkıda Memleket Tarihi kitabının imza günü söyleşisinde  tanıştığım Üniversitelerde ve çeşitli kültür merkezlerinde aralıksız bir tempoda müzik tarihi üzerine seminerler veren Müzik yazarı, eleştirmen Murat Meriç’in nam-ı diğer Pop Dedik ‘in  de juri olarak yeraldığı heyet tarafından birinci olarak değerlendirilen kült şarkı Dönence’de  Ahmet Güvenç’in de  emeği ve parmak  izi var .

 

ADAM OLAN VE OLACAK ÇOCUKLAR ŞİMDİ Gülen Andak Ahmet Güvenç Bale-Dans-Müzik Merkezi’ nde

 

Türk pop müziğinin usta  bestecilerinden ve müzik eleştirmenlerinden biri olan Devlet Sanatçısı  Selmi Andak’ın(d.1921-ö.2010) İlkokulu bitirdikden sonra özel bir eğitim alarak İstanbul Devlet Konservatuarına yüksek dereceyle 2 sınıf atlayarak girerek  mezun olan ve eğitimi sırasında  son iki sene  Devlet Tiyatrosunda çalışan Akbank çoçuk tiyatrosunun 5 yıl koreograflığını ve oyunculuğunu yapmanın yanısra Işık lisesinde 23 sene  bale öğretmenliği görevini yerine getrmiş olan eğitmen sanatçı  kızı Gülen Andak ile birlikte ortaklığıyla  2001 de senesinde faaliyete başlayan müzik okulunu açmışlar ve okulun ismi Gülen Andak Ahmet Güvenç Bale-Dans-Müzik Merkezi’ olarak anılmakta. Okul şimdi Adam olacak çocuk programına katılanların çocuklarının da eğitim gördüğü bir okul .

“Çiğdem Yorgancıoğlu Sanat ve Felsefe Art-Chi Talks”  Söyleşi ve Sohbetleri’nin Ahmet Güvenç ve Kurtalan Ekspres kolunun bu  okulda planlanması ve olgunlaştırılması konusunda ise diyaloglarımız hali hazırda sürmekte.

ismini Haydarpaşa-Kurtalan hattında çalışan Kurtalan Ekspresi’ten alan grubun ismi 1975’te Barış Manço ilk LP/ uzunçaları olan 2023‘ü çıkarırken, plakta geçmekteydi geçtiğimiz aylarda Humanist Kitabevi’ndeki söyleşisinde  Cumhuriyet Bayramında yukarıda ismini andığım  Murat Meriç’ten bunun hikayesini de  ayrıca dinlemiştim .

HUKUKÇU VE SİYASETÇİ BİR AILE GEÇMİŞİNDEN FİLİZLENEN DUYARLI SANATÇILIK

 Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi kitaplarına ilham , bilgi ve belge olma niteliğinde bir aile öyküsü var Ahmet Güvenç’in 1928’de serbest avukatlık ruhsatını alarak,  Türkiye’nin ilk kadın avukatı unvanını alan, 1960 yılında Kadın Hukukçular Birliği’nin BM Cenevre Teşkilatı temsilcisi seçilen ve ülkemimizin 1928’de serbest avukatlık ruhsatını alarak”ilk kadın avukat” ünvanını alan Cumhuriyet dönemi kuşağı eski  kadın hakları savunucusu ve aktivistlerinden Süreyya Ağaoğlu’nun,( 1903, Şuşa, ö. 29 Aralık 1989)  eğitimci ve Kastamonu ve Kars milletvekili Tezer Taşkıran’ın,(1907-1979 Azerbaycan/İstanbul) elektrik yüksek mühendisi ve iş adamı Abdurrahman Ağaoğlu’nun; siyasetçi, edebiyatçı ve hukukçu Abdüssamet /Samet Ağaoğlu’nun 1909, Bakü – 6 Ağustos 1982, İstanbul  ve tıp doktoru Gültekin Ağaoğlu’nun babası, Mirza Hasan beyin oğlu  Ahmet Bey Ağaoğlu, ( 1869, Şuşa – 19 Mayıs 1939, İstanbul) Azeri asıllı Türk siyasetçi, hukuk profesörü , yazar ve gazeteci olup Liberal Kemalizmin kurucusuydu. 1930 senesinde  Türkiye’nin ilk çok partili hayata geçiş denemesinde Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın teorisyen kanaat önderi olarak Türk siyasetinde iz bırakmış liberal ve Türkçü bir siyasetçidir. Türk Kurtuluş Savaşı döneminde Ankara’ya giderek mücadeleyi destekleyen; TBMM’de II. ve III. dönem milletvekili olarak görev yapan Ahmet Bey, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu sırasında devletin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e devrimler konusunda danışmanlık yapmış. 1921’de Malta esirlerinin, Türk millî kuvvetlerinin tutukladığı İngiliz subaylar ile değiş tokuş edildiği bir anlaşma çerçevesinde Ankara hükümeti tarafından kurtarıl Hâkimiyet-i Milliye’de Başyazarlık, Matbuat Genel Müdürlüğü ve Anadolu Ajansı’nın da ilk yönetim kurulu başkanlığını yapmış Ahmet Bey.Paris’te kaldığı 6 yıllık dönemde Hukuk Fakültesi’nin yanı sıra iki farklı yüksekokula devam ederek yaşayan Doğu dillerini öğrenmiş ve  “Şark Halkları Tarihi” dersini veren Lorraine’deki Château-Salins’de Yahudi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen soyadını  daha önceki evleri Darmstadt’tan almış, 1875’te Avesta mitolojisi yayınladığı tezde  İran’ın Zerdüştlük dininin Yahudilikten etkilendiğini savunan  Fransız şarkiyatçı James Darmesteter’in yardımıyla 1890’da ilk bilimsel makalesini yayımlayan bu ilk makalenin ardından çeşitli dergilerde yazıları yayımlanan Ahmet Bey , ünlü Fransız filozof, tarihçi ve filolog. oryantalist / şarkiyatçı Ernest Renan’ın da  yakından ilgilendiği bir sima olmuş. 1892’de Londra’da toplanan Uluslararası Şarkiyatçılar Kongresi’nde bir bildiri sunmuş.Paris yıllarında Ahmet Rıza Bey, Doktor Nâzım Bey, Bahattin Şakir gibi ileri gelen Jön Türkler’le ve panislamist aktivist Cemaleddin Afgani ile tanışan Ahmet bey’in  fikriyatına  hayli etki etmiş bu tanışıklıklar. 1894 yılında Hukuk Mektebi ve “College de France”’ diplomalarını alarak Fransa’dan ayrılıp  dört ayda  İstanbul’da kaldıktan sonra Şuşa’ya dönmüş. Mezun olduğu Rus okulunda Fransızca öğretmenliği yapan Ahmet Bey, bir süre sonra Tiflis’e göçerek öğretmenliğe devam etmiş  ve Paris’te iken yazılar gönderdiği “Kafkas” gazetesinde muhabirlik yapmış.Sonrasında  1899’da Bakü’ye gelmiş  Rusça yayınlanmakta olan “Kaspi” gazetesinde çalışmış ve  gazeteyi Azerilerin hukukunu müdafa eden Rusça bir Türk yayın organı haline getirmiş. Bir yandan da Fransızca öğretmenliğini sürdürmüş.

 

Bu arada önceki paragrafta konu edilen 1877’de École des Hautes Études’de Farsça öğretmeni olan Darmesteter, çalışmalarını sürdürdüğü esnada hali hazırda inceleme yaptığı mevcut metinleri yaygın olarak bilindiğinden  çok daha yeni olarak kabul ederek  daha da öncesine MÖ 1. yüzyılda ve büyük kısmı MS 3. yüzyılda yer alan araştırmaların çalışmaların içine girdikten sonra   1885’te Collège de France’a profesör olarak atanmış ve 1886’da Afganların popüler şarkılarını toplama göreviyle Hindistan’a gönderilmiş. Onun dönüşü sonrası Hindistan’daki İngiliz egemenliğine ilişkin izlenimleri Lettres sur l’Inde’de (1888) aktarılmış. İngiltere onunla derinden ilgilenmiş ve kısa bir süre sonra evlendiği (ve 1901’de Paris’teki Pasteur Enstitüsü müdürü Profesör E. Duclaux’nun karısı olan) yetenekli İngiliz yazar Agnes Mary Frances Robinson’a olan bağlılığı, onun şiirlerini Fransızca’ya çevirmesine yol açmış. 1888’de. Ölümünden iki yıl sonra, İngilizce konularda denemelerden oluşan bir derlemesi  İngilizce olarak yayınlanmış.

 

Meraklılar için,

 

İKİ İMPARTORLUK ARASINDA: AHMET AĞAOĞLU VE YENİ TÜRKİYE YAYIN TANITIMI Ozan BÖKE Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü  ORCID: 0000-0001-8806-7477 Ada Holly Shissler, İki İmparatorluk Arasında Ahmet Ağaoğlu ve Yeni Türkiye, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul, 2005, 369 s. ISBN 975-6176-21-0  kitabını ve Dergipark ‘daki şu linki referanslar açısından verebilmek mümkün

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1177421

EFSANE KURTALAN EKSPRES VE  BAS GITARIST, BIR  DUAYEN: AHMET GÜVENÇ

 Tezer Taşkının torunu (anneanne) olan ve Kurtalan Ekspres’te  grupta en uzun süre çalışmış Türk müzik tarihine güçlü izler bırakmış sevilen müzisyen  olan ve 2021 senesinin sonunda yeniden ziyaretine gidip sohbet ettiğim bir dostumu anlatacağım bugün, Ahmet Güvenç’i.Her ziyaretimde felsefi sohbetlerimiz, ve su altı sporu dalış tecrübelerinin yanısıra deniz kabuklarına olan merakımız ve koleksiyonlarımız ortak ilgi alanlarımızdan sadece bir kaçı .

Kapının girişinde güneş ışığına maruz kalmayacak bir konumda doğru bir şekilde pozisyonlandırılmış stant üzerine dizilmiş  bir bas gitar serisi karşılıyor sizi.  Bilekliğini vakti zamanında Hard Rock Cafe İstanbul’a vermis ama  bu kendisinin adeta birer parçası haline gelmiş  gitarların hiç bir yerlere gidesi, müzelere kaldırılası yok.  Zira Güvenç’in kozmostan aldığı enerjiyi tüm insanlığa aktardığı enstrümanlar onlar.

Keith Jarrett, Dream Theatre’ın kurucusu Michael Stephen Portnoy, Oscar, Grammy ve Altın Küre ödülleri sahibi olmasının yanısıra  Dünyada bilinen ve en sevilen beste çalışması Peter Jackson’ın Yüzüklerin Efendisi’ olan Kanadalı bestekar Howard Leslie Shore   gibi pek çok tanınmış müzsiyenin eğitim aldığı  Berklee College of Music mezunu Ahmet Güvenç, 1951’de dünyaya gelmiş. Anadolu’yu karış karış gezmiş, Anadolu Rock” olarak tanımlanan müzik akımının  Türk Rock olarak bilinmesini önemseyen, sanatın toplumu ve  ülkeyi iyi bir yere ve aynı zamanda ileri bir noktaya taşıma  misyonu olduğunu benimseyen  Ahmet Güvenç genç yaşta müziğe başlamış ve okul arkadaşı Bülent Ortaçgil ve kardeşi Ercüment Ortaçgil ile beraber Sorular grubunu kurup konserler vermeye başlamış. Sonrasında  Filozoflar grubunda yine Bülent Ortaçgil ve Galip Boransu ile çaldı. Daha sonra Bülent Ortaçgil, solo kariyerine yönelmiş ve  ilk çalışmalarını Güvenç’in evinde hazırlamış .Ortaçgil ilk albümü Benimle Oynar Mısın?’daki Suna Abla şarkısını, bir zamanlar Güvenç’in öğrenim gördüğü  Saint Michel Fransız Lisesi’ne yakın şu  anda oturmakta olduğu   evinin salonunda güzel bir köşede çerçeveli  fotoğrafından tanıdığımız  Ahmet Güvenç’in kıymetli  annesi Suna Güler’den esinlenerek yazmış.

1969’da Aydın Çakus ve Hüseyin Sultanoğlu ile beraber kurdukları Bunalım grubu ile profesyonel müzik hayatına atılmış.Grubun menajeri dönemin parlayan yıldızı Cem Karaca imiş . Milattan sonra 500’lerde bir filozof tarafından yazılmış bir halk şiirinden esinlenen  İlk plakları “Taş var, Köpek yok” ile şöhreti yakalamışlar . Ancak Sultanoğlu’nun Cem Karaca’nın grubuna geçmesi ile grup dağılınca  bir sene sonra Güvenç, Çakus ile beraber grubu yeniden kurmuş . 1971’de Aziz Azmet ile Yollar / Hele Hele Gel plağını kaydetmişler . Bu plak çıktıktan sonra Güvenç gruptan ayrılıp  bir müddet Erkin Koray’la çalışmış  1975’te bir süre Cem Karaca’nın eski  grubu Kardaşlar kadrosunda yer almış, “Kan Davası / Dam Üstünde Çul Serer” 45’liğinde çaldıktan sonra  plak yayınlanmadan gruptan ayrılmış ve ertesi sene Belçika’dan çıkışını yapan Nick the Chopper’ın Türkiye’yi salladığı sene   1976’dan itibaren başlayan Kurtalan Ekspres’te çalma  yolculuğu günümüzde hala devam etmekte. Grubun kurulduğu yıllar Güvenç asker imiş ve sonrası İngiltere’ye gitmiş . Gitarcı arkadaşı Fehiman Uğurdemir  ve  Kılıç Danışman ile Güvenç’in , Barış Manço’nun yeni bir formasyon yapmak istediğini öğrenince tanışmasıyla başlamış bu yolculuk .Güvenç’in Londra’dan yeni geldiği zaman ve o dönem kullanılan analog klavyelerin kullanıldığı, bas gitarın telini bile memlekette bulmanın meşakkatli olduğu  seneler.  Güvenç, 1978’de kısa bir süre Edirdahan grubunun kuruluş kadrosunda yer alıp Cem Karaca ile çalıştktan sonra Kurtalan Ekspres’e geri dönmüş.1999 yılında, içinde Cahit Berkay, Uğur Dikmen ve Engin Yörükoğlu ile birlikte yer aldıkları, Cem Karaca’nın Bindik Bir Alamete… albümünde çalmıştır.

2019-2020 yıllarında yapımcılığını MED YAPIM’ın üstlendiği dünyanın en popüler şarkı yarışmalarından “All Together Now”’ın Fox Fox ekranlarında yayınlan Türk versiyonu ‘Benimle Söyle’ adlı müzik yarışmasında 100 jüri üyesinden birisi olan Güvenç

 

Çiğdem Yorgancıoğlu ART-CHI TALKS& Ahmet Güvenç ile intro -Kısa söyleşi videomuzdan kısa başlıklar.

Müzik tarihine bıraktığı önemli izlerden bir diğeri de Cem Karaca ve Barış Manço’yu bir araya getiren ilk isim olmasıdır.

Japonya’ya Barış Manço ile birlikte  ilk gidişlerinde  Eurovision  ikinci gidişlerinde 17 konser

Konuşacağımız çok şey var …

Japonları da daha iyi tanıma fırsatı buldum

4X21 Programı idi galiba Barış’ın programı

Gülpembe ve Dönence

Herkes Sahnelerde sürekli Kurtalan Ekspres’in parçalarını cover yapıyordu

Sonraki nesillere aktarılacak çok birikim var …

Cem Karaca – Barış Manço “Uzun İnce Bir Yoldayım”

 

 

 

 

 

 

 

 

 

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.