Çıkarlar Savaşında Kendi Çıkarını Koruyabilmek!

 Tarih kitapları dünden bugüne Kıbrıs ile ilgili çok şeyler yazmaktadır. Ada’nın konumunu ve bulunduğu yeri gördüğümüzde neden bu kadar KIYMETLİ olduğunu anlarız.Kıbrıs Adası üzerinde yaşayan Rum-Türk ve diğer Azınlıklar bunu kavrayarak dostluk içinde yaşamamız gerektiğini bir türlü kavrayamadı. Özellikle Kıbrıs Cumhuriyeti kurulduktan sonra önünde uzun bir yaşam bulması gereken Cumhuriyet Makarios’un başını çektiği Enosis ilkesi ile Akritas Planı herşeyi ters yüz etti. Benim olsun ilkesi ile hareket eden Ada Rumları Türk varlığını içine sindirememiş ve her fırsatta saldırılarını gerçekleştirmiştir.Onbir yıl Kıbrıs Türk Halkına her türlü baskıyı, kıyımı ve ekonomik Ablukayı uygulamıştır.Bu süreç içinde her türlü Barış önerilerini de reddetmiştir.Makarios’u bu kez Yunanistan takip ederek darbe yapıp Enosis ilan eder. Bu girişimine karşın Türkiye Garantörlük Hakkını kullanarak Ada’ya müdahalede bulunur.Bu müdahale sayesinde Kıbrıs Türk Halkı yok olmaktan kurtulur.Yine müzakereler başlar ancak Rum tarafının ısrarlı HAYIR’ları hep Barış önünde engel olur. Onların tek bir derdi var Kıbrıs Ada’sına Egemen olmak.Başta ABD olmak üzere Ada üzerinde hesabı olanlar buna asla göz yummaz. Kıbrıs Türk Halkı Rum egemenliği altında azınlık olmayı asla kabul etmez. Bu gerçekler karşısında Rumlar neden direniyor dersiniz? Onlara direnmeleri için kimler destek atışı yapıyor? Yine görürüz ki Ada üzerinde çıkarı olanlar Rum tarafını kendi emelleri için kullanıyor.Peki bizdeki durum ne?İçimizde bazı kesimler Dünya gerçeklerinden habersiz sloganlarla “Barış Barış” diye çırpınıyor. Peki bu kesimleri kim destekliyor? Yine baktığımızda başta ABD -AB ve Ada üzerinde çıkarı olanlar.Oyalanın ve önünüzü görüp gerçek Barış için çıkarlarınızı görmemeniz için çabalayın diyorlar. Esas mesele nedir bilirmisiniz?Kıbrıs Türk Halkı Özgürlüğüne, Egemenliğine ve Devletine sahip çıkarsa işte o zaman gerçek Barış’ı yakalar. Çıkarlar Savaşı’nda kendi çıkarımızı koruyabilirsek ne mutlu bize.