HÜRRİYET?

Temel Atay - Eylül 7, 2018 3:55 am A A

 HAYATIMI ETKİLEYEN VE BENİ ÜMİTSİZLİĞE SÜRÜKLEYEN, SİNİR EDİP, ASABIMI BOZAN, KIZDIĞIM KONULARI YAZAYIM DEDİM NE KADAR DA ÇOKMUŞLAR..
Başıboş bırakılan azgın kullanılan hürriyet. Hak arıyoruz diye yapılan teröristlik kıvamında nümayiş. Hiç bir kuralı uygulanmayan sözde demokrasi. Rastgele kimselere tanınan seçilme hakkı. Siyasi partiler kanununun yarattığı parti başkanlarından oluşan türedi tiranlar. Meclisimizdeki pembe koltuklarda oturan parmak kaldırma ve indirme görevlisi zat-ı muhteremler(!) Siyasi partilerin liderlerinden el öptüren sözde devlet adamı kılıklı horantalar.Onların ellerini öpen kula kulluğa hazır ve amade olan cibiliyetsiz partili partisiz zibidiler. Hiç bir eseri olmayan sıradan profesör ve akademisyenler. Sokaklarda ve üniversite kampüslerinde her sebepten olay çıkartan liyâkatsız talebeler. Üç beş kişi ile açılan tabela partileri. Her türlü putlaştırma, her türlü yobazlık. Vergi kaçakçılarının haksız kazançları. Suratsız devlet memurları, devlet kapısında vatandaşa zulüm eden müdür tanımlamalı imza ve mühür makineleri. Her mevkide ki rüşvet alan haram yiyiciler. Rüşveti hayatın gerçeğidir diye öven ve veren haysiyetsiz ve karaktersiz alçaklar. Montaj sanayi, toplasak on beş sülalede kartelleşmiş ve kanserleşmiş sermaye. Yabancı kelimelerle dejenere edilen uydurma dil. Ortalıkta devrimciyiz diye dolaşan deviriciler’in fütursuz palavraları ve yarattıkları sosyal kaos. Plansız rastgele yaşanan şehirleşme, kaçak ve imarsız inşaatlar ve gece konduculuk. Özellikle gıda maddelerinde yapılan istifçilik ve karaborsacılık, gıda ürünlerindeki GDO denilen ucubelik ve sahtecilik, pislik içindeki imalathaneler, üreticiyi enayi yerine koyan tüccar ve kabzımal esnafı. Yasal dolandırıcı ve üçkağıtçı bankalarımız. Devlet eliyle oynatılan kumar, kumarhaneler. İşsiz dolu kahvehaneler. Kerhaneler ve kerhane haline gelmiş beş yıldızlı resort oteller. Vesikasız aleniyete dökülen fuhuş. Şehvet boyalı yazılı ve görsel basın. Açık oturumlarda bir b.k bilmedikleri ve sorumlulukları olmadığı halde devlet ve millet meseleleri üzerine ahkam kesen dangalaklar. Özel tiyatrolara ve sinema yapanlara verilen devlet yardımları, sanat diye çekilen absürt ve anormaliğin zirve yaptığı tiyatro ve sinema filmleri. Boş kafalı köşe yazarlarının satılık kalemleri ve kadın yazarlardan bazıları ile erkek yazarların yatakta eşi ile ve ya evinde yaşadıklarını anlatmaları. Süslü kıyafetler giyen her dinden din adamı sayılan herifler. Televizyonlarda dinimizi bir çok palavra ile pazarlayan sulu gözlü hatipler. Asgari ücret denilen haksızlık, maraba sistemi, kayıtsız çalıştırılan garibanlara yapılan zulümler. Patron puştluğundan ve vurdumduymazlığından yaşanan iş kazaları. Devletimizin namuslulardan topladığı zalim vergi. Kadına uygulanan pozitif ayrımcılık, kadına uygulanan şiddet. Aile içi (ensest) ilişki kuran hayvan oğlu hayvan tipler. Karşılık bulamayan emek. Din diye dayatılan din dışı tarikat ve mezhep dayatmaları. Üfürükçü geçinen hoca kılıklı dallamalar, fal ve falcılık yapanlar. Evlenme proğramlarında burç soran salaklar ve burca inananlar. Milliyetçi geçinen, övünmekten ve öykünmekten başka marifeti olmayan milli şuur ve benliğinden uzak ülkücü geçinenler. Vatan ve millet, bayrak, din, mukaddesat düşmanı bölücü teröristlere ve onların siyasi modellerine gösterilen tölerans. Kara para aklayıcılar, pezevenkler. Kumarbazlar, sarhoş ve uyuşturucu kullanan keşler. Şahsi menfaati için devletini ve milletini bayrağını ve tüm mukaddesatını üç kuruşa satan yaşayan leşler. Dönekler kalleşler, yalancılar, gıybetçiler ve iftiracılar, ve bütün bu olumsuzluklar yaşanırken susan çatal dilli şeytanlar. Bu olumsuzlukların halli için vatan ve millet devlet din ve bayrak uğruna emek harcamadan elini taşın altına sokmadan yaşayan vurdumduymazlar. Şikecilerin, fırıldakların federasyonlarda yönetici olanları ile ahlaksız tüm sporcular. Yediğim dünyanın en pahalı eti. Aracımda kullandığım dünyanın en pahalı yakıtı. Evimin ısıtmasında kullandığım dünyanın en pahalı doğal gazı. Hayati ihtiyaçlarım da kullanmak için aldığım her türlü mal için ödediğim haksız ve zalimce düzenlenmiş dolaylı vergiler. Ha unutuyordum,apartman hayatına uyum sağlamayan,sağlamamakta direnen kaderimin bana komşu tayin ettiği komşularım. Camimizin vaaz verirken arada saçmalayan,uyduruk kıssalar anlatan imamı. Cami dışında namaz takkesi ile dolaşan,elindeki doksan dokuzluk tesbihi çekiyormuş gibi davrananlar. Selam verdiğim halde görmezden gelen selam almayanlar. İşte bunlar bugün aklıma geldi yazdım dost ve arkadaşlarım. Aklıma geldikçe yazmaya da devam edeceğim. Bütün bu huzurumu kaçıranlarla elimden geldiği dilimin döndüğü ve kanunlarımızın müsaade ettiği kadar hep savaştım ve karşı koydum. Savaşmaya ve karşı koymaya da devam edeceğim. Bütün bu olumsuzlukların beni üzen ve sinir eden durumların azalması dileklerimle hepinize sevgi, saygı ve selamlarımı iletiyorum. Allah C.C. yar ve yardımcımız olsun.

21Nisan 2016


Bu haber 541 kez okundu.
Temel Atay - 3:55 am A A
BENZER HABERLER

YORUM BIRAK

YORUMLAR

Hiç yorum yapılmamış.