Sadettin Tantan: “Türkiye, yanlış politikalarla tutsak edildi!”

GÜNCEL - Şubat 12, 2019 7:50 am A A

Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan, Türkiye’nin ABD tarafından bölgesinde kaos ortamında yaşamaya mahkum bırakıldığını söyledi.

Türkiye’nin iç ve dış güvenliği açısından gün geçtikçe sorunlar artarken, tartışmalar da sürüyor.

Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan, Türkiye’nin ABD tarafından bölgesinde kaos ortamında yaşamaya mahkum bırakıldığını belirterek, Türkiye’nin her alanda, güvenlik mimarisini yeniden inşa etme kabiliyetini gösteremediği sürece, ülkenin ve toplumun İstanbul Kartal’da çöken bina misali, enkazın altında kalma riskiyle karşı karşıya olduğunu söyledi.  Türkiye’nin geleceği ile ilgili siyasilerin konuşmadığını, yalanı yalanla pekiştirip Türk siyasetini çökerttiğini ifade eden Tantan, sözlerini şöyle sürdürdü: 

Uluslararası baktığımız zaman Japonya Türkiye’yi riskli ülke görüyor. Türk işçisi almıyor. Bu Türkiye’ye bakışın göstergesi. Türkiye’de Japonya’nın köprü, Sinop’taki santralde yatırımları var. Türkiye’nin beka sorunu söylemlerini kullananların ne kadar çaresiz olduklarını görüyoruz. Bu söylem onun göstergesi. Türkiye’nin mali ve ekonomik kuşatılmışlık sıkıntısı var. Siyaset ve halk tutsak. Kirli ve kimliksiz sermaye de siyaseti esir almış durumda. Böyle bir ortamda Türkiye yerel seçimlere gidiyor. Türk halkı bu süreçte çıkarın ön safta olduğu bir fotoğraf ile karşı karşıya. İktidar sahipleri Türkiye İş Bankası’na el koyacaklarını açıklıyorlar. Ancak bankanın iştiraklerinde Şişe Cam fabrikası, rekabet gücü yüksek kuruluşlardan birisi. Ne yapmak istiyorsunuz sorusu ister istemez insanın aklına geliyor.”

Telekom’un özelleştirilmesinden sonra ekonomik açıdan kötü durumda olduğunun ortada olduğunu bildiren Tantan, “Tank-palet fabrikasına kullanım hakkı verdi diyorlar. MKE fabrikaları ile ilgili olan özelleştirme söylentileri de ortada. O zaman Türkiye’nin gelişimine katkı sağlamak mı istiyorsunuz, yoksa kurulu alt yapılara mı zarar vermek istiyorsunuz sorusunu insanın aklına getiriyorlar. İktidarın yaptığı özelleştirmelerden dolayı yüksek teknolojiyi geliştirecek, istihdam yaratacak hiçbir gelişme olmadığını görmekteyiz. Bir fabrika yok, yüksek teknolojiyi geliştirecek bir kurum yok ortada. Teşvik de verilmedi, bir çalışma da yok. Milletin birikimleri betona gömüldü. Mali ekonomik vizyon yok” şeklinde konuştu. 

ABD KAOS ÜRETEN POLİTİKALAR İZLİYOR

Sadettin Tantan, sebze fiyatlarının tartışıldığı bir ortamda milletin geçmediği köprü ve otoyola verdiği ücretlerin yüksekliğinin tartışılmamasının da ayrıca bir kafa karışıklığını gündeme getirdiğini vurguladı. ABD’nin uyguladığı politikalar bütün çıplaklığıyla ortadayken, bütün dünyayı bu politikaların kaosa sürüklediği de ortadayken, Türkiye’nin kendi çözümünü bulması gerektiğine işaret eden Tantan şunları kaydetti:

Bakıyorsunuz, Yemen’i ikiye bölme projesi ABD politikası, Suriye’de, Irak’ta aynı politikalar işliyor. Kendi kurduğu terör örgütleri aracılığıyla o ülkeleri istikrarsız hale getiriyor. Pakistan, İran, Belucistan’da aynı şeyleri görüyoruz. Çin’deki politikalardan dolayı, Türkiye kendi soydaşlarına sahip çıkması gerekirken, hiçbir şey yapamıyor. ABD önümüzdeki günlerde insan hakları ihlalleri bakımından Çin’e karşı Türk kimliğini kullanabilir mi, her yerde bunu yapıyor. ABD etnik kimlikleri kullanarak bunu yapıyor zaten yüzyıllardır. Bunları kullanarak kaos yaratıyor. Bunun yanında aynı yöntemle Türkiye’yi tehdit ediyor. Türkiye’yi de bu kirli tuzağa düşürmüş durumda. Akdeniz havzasında dışlandık, Suriye ve Irak’taki konumumuz ortada. Suriye’den çekiliyorum diyor, baktığınız zaman Ayn-el Arap’ta PKK’nın esir aldığı IŞİD’lilerin hangi ülkeye mensubu o ülkelere gönderilmesi için talimat verdiğini görüyoruz. Böyle bir ortam var.” 

KAOS ORTAMINDA YAŞAMAYA MAHKÛM EDİLDİK

“Türkiye politikalarını oluştururken, halktan gizli bir şekilde yapmamalı. Bu politikalar şimdiye kadar halktan gizlendiği için kaybeden Türkiye ve Türk halkı oluyor” diyen Tantan, “Türkiye kendi kendini sıkıştırdı. Cumhurbaşkanının bir hafta önceki söylemlerinden sonra dostum ve anlaştık demesi de bir garip. Bu millet anlıyor bazı şeyleri bilelim. Bir siyasi yapı kendi çıkarı için ülkesinin geleceğini kullanamaz. Bu siyaset anlayışı, kirli ve kimliksiz siyaset Türkiye’yi yönetmeye devam edemez. Bir ülkeye cehalet hakimse, bilgi uzaklaştırılmışsa, halk cahilliğe, yoksulluğa mahkum edilmişse, tüm değerleri, ahlaki ve inanç değerleri çökertilmeye devam ediyorsa, adaleti dağıtan karar mercileri bunu görmezden gelip, bunların büyümesine katkı sağlıyorsa sağlıklı düşünme söz konusu olamaz” dedi. 

GÜVENLİK SAĞLAM İNŞAA EDİLMELİ KARTAL’DAKİ BİNA GİBİ ÇÖKERİZ

Sadettin Tantan, Türkiye’nin genel anlamda nitelikli ve ahlaklı nesil yetiştirmek üzere, gerek beşeri sermayesini, gerek toplumunu, gıda güvenliğinden, çevre güvenliğine, yaşam güvenliğine kadar kurmak mecburiyetinde olduğunun altını çizdi. Tantan şöyle devam etti:

Türkiye bu kuşatılmışlığını aşabilmek için geleceğine yatırım yapmalı. Ahlaklı nesil yetiştirerek bu gidişe dur diyebilir. Kirli, kimliksiz sermaye, kirli ve kimliksiz siyasete mahkûm etti Türkiye’yi. Türkiye yanlış politikalarla tutsak edildi. Bu bakımdan, Türkiye güvenliğini bu anlayışla inşa edecek. Güvenlik mimarlığını kurabilmesi bakımından hukuki alt yapılara ihtiyaç var. Toplumsal değerlerin, inanç değerlerin yükseltilmesi bakımından gerçek bilgilere dönüp, bunu adaletli uygulamalara dönüştürmesi gerekir. Türkiye’de bunlar uygulamaya sokulmayıp çıkarlar önde tutulduğu ve bu anlamda örgütsel yapılar oluştuğu için Türk siyasetine egemen, halk gittikçe daha da çöküyor. Halk kendini kurtarabilecek bir çıkış bulamıyor. Bunu yapabilecek öncü liderler sahaya çıkamıyor. Türkiye’nin bu durumu nitelikli insan gücünde kaygı uyandırıyor ve yetişmiş insan gücünde ne yapabiliriz hareketliliği var. Söyleminde ve uygulamasında ahlaklı olacak.”

Türkiye’de gıda, çevre, yaşam, inanç güvenliği olmadığını dile getiren Tantan, “Üretim güvenliği de yok. Bilgi güvenliği hiç yok. Türk insanının beyni uyuşturuluyor. Türkiye’yi kullanmak isteyen güçler aracılığıyla toplumun zihni çökertiliyor. Örneğin Kartal’daki binanın çöküşü tabii afette bu tip çöküşler, Türkiye’yi uçuruma sürükler. Bir haftadır enkaz kaldırılamıyor, binalar tehlikeyi işaret ediyor, bu da çok büyük tehlikeyi gösteriyor Türkiye açısından. Bu tipik örnek, her türlü çöküş beraberinde gelir
” yorumunu yaptı. 

Kaynak Yeniçağ

Bu haber 521 kez okundu.
GÜNCEL - 7:50 am A A
BENZER HABERLER

YORUM BIRAK

YORUMLAR

Hiç yorum yapılmamış.