SON NATO TATBİKATINDA YAŞANAN REZALET ÜZERİNE DÜŞÜNDÜKLERİM

Kadim devletimizin dış siyasetinin gereğini kıra, döke mevcut hükümet yapmaya çalışıyor. Ortadoğudaki rant kavgasının sonucu ABD ve AB nin iri kıyımları aleyhimize her türlü pisliği 50 yıldır yapıyorlar.Batı ile ilişkilerimiz bu nedenle hep aleyhimize tecelli ediyor .Yüzümüzü doğuya döndürmede çok geç bile kaldık.Aldanan adamların yüzünden.Fetö aldattı,açılım konusunda Kürt akili sayılan hainler aldattı 15 yıllık iktidarın son 1,5 yılında ancak ayıktılar.
Geleceği okuyabilmek ve öngörüde bulunmak devlet ve millet bekasında devlet adamlarında olması gereken en büyük ve önemli özelliktir.Buda sıradan siyasetçilerin yapabileceği bir iş değildir.Zarar ve ziyanımız o kadar çogaldı ki batı tuzaklarının daha fazla zarar vermemesi için artık doğu ile hem siyasi,hem ekonomik,hem askeri ve kültürel ilişkileri güçlendirmek gerekir.Bunu rahmetli Atatürk kurtuluş harbi öncesinde ,sırasında ve sonrasında gayet iyi yönetmiş ve cumhuriyetimizin kurulması ve tam bağımsızlığımızın sağlanması ile de taçlandırmıştır.
Bu durum Atamızın ölümüne kadar başarı ile sürdürülmüş bir şekilde 1950 lili yıllara kadar biraz aksayarak olsa da devam ettirilmiştir.
Lakin Nato ya girmemizle batı tuzağın en büyüğünü kurmuş, arkasından batıyla yapılan tüm birliktelik anlaşmaları hep aleyhimize olmuştur.
Bu duruma derhal son verilecek radikal adımların atılması önce Nato dan ve bilahare AB sevdasından vaz geçilmelidir.
Silah sistemlerimizi komuta eden Nato karargah ve üsleride ülkemizden kovulmalıdır.
Milli silah sanayiimiz bunu yapacak güce erişmek üzeredir.Tek eksiğimiz Nükleer silah siztemlerine kavuşmaktır.Bunu yapacak gücümüzünde olduğu biliyorum.Biz harbiyede iken küçük bir atom reaktörü ile denemeler okulumuzun labrotuvarında yapılırdı.bu durum 50 yıl önceydi öyle zannediyorum ki TAEK(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu) bu geçen 50 yılda uyumamıştır.
Milli olmayan hiç bir silah sistemi kabul edilemez.
Gelişmiş silah alımlarına devam edilmelidir. Gelişmiş silah alımlarının bir diğer amacı da teknoloji devşirmektir.
Ülkemizde iyi şeylerin olmasının ana merkezi Savunma Sayii Müsteşarlığı son yıllarda alkışlanacak projeler geliştirmiş, milli silah ve techizat konusunda epeyce yol alınmıştır.
Türk milletinin bulunduğumuz coğrafyada 1000 yıldır hayatiyet bulurken hiç dostu olmamıştır bundan sonrada Türki devletlerin haricinde dostu da olmayacaktır.Bunu ülkemizi yöneten ve yönetecek olan hiç bir siyasi ve Türk insanı aklından çıkarmamalıdır.
BTB (Büyük Türk Birliği)faaliyetlerine azami çalışmayla devam edilmeli,soydaş ve akraba ülkelerle ilişkilerimiz en üst seviyeye çıkarılmalıdır.Bu yolda harcanan emekleri aynen Oğuz atamdan Mustafa Kemal Atatürk atama kadar gelmiş geçmiş tüm lider atalarımızın yaptığı gibi ferasetle ve cesaretle, gayret esirgemeden, her ferdimiz yapmalıdır.Bunun içinde Türk İslam Ülküsü’nün ipine iyice sarılmalı, yetişecek nesillere Kuvayı Milliye ruhu aşılanmalıdır.
Türk Milletinin coğrafyamızdaki beka bulmasının tek reçetesi budur.
Tanrı Türkü korusun ve yüceltsin. Vesselam.