Fotoğraf :Tango Terapi Platformu Kurucu Küratör:Cigdem Hicran Yorgancioglu
Metin Yazır
Prof. Dr. Nilüfer Narlı
ARJANTİN TANGO İLE TÜRKİYEYİ BULUŞTURAN METİN YAZIR İLE TANGO TERAPI PLATFORMU İÇİN BULUŞMAMIZDAN İZLENİMLER
İstanbul ; Küre Fuarcılık tarafından organize edilen 5 -8 Mart 2020 tarihleri arasında ICC İstanbul Kongre Merkezi’nde Harbiye’de yapılacak olan “Sağlıklı Yaşam ve Beslenme Fuarı kapsamında küratörlüğü ve program yürütücülüğü Cigdem Hicran Yorgancioglu tarafından tertiplenen TTP TANGO TERAPİ PLATFORMU Sağlık ve Zindellik için Tango Dansı Etkinlik ve Çalıştayları dahilinde TangoTerapi Platformu için .Söyleşiler Dizimiz de bu kez Arjantin Tango’yu Türkiye’ye getiren, bugün dünyaca tanınmış Arjantin tango eğitmenleri arasında sayılan .İstanbul, Vancouver, Münih, Berlin, New York, Washington, Boston, San Diego’da da düzenli dersler vermekte, pek çok şehirde workshop düzenlemekte ve tango festivallerine konuk eğitmen olarak katılan dünyaca ünlü tango maestro ve tango eğitmeni Metin Yazır ile biraraya geldik bugün.
Bu yazı o söyleşilerden olduğu gibi ve Yazır’a dair okumalardan kısa izlenimleri konu edinmektedir.
Hikaye ilk önce Almanya’da Başlıyor, zihindeki Proje Ete kemiğe bürünüyor
Yaşı, vücut tipi ve geçmişi her ne olursa olsun herkesin dans edebileceği vizyonuna sahip Baila Tango okulunun kurucusu. Metin Yazir 1993 senesinde Almanya’da Münih’te dans etmeye başlamış ve aynı sene Almanya’da kurduğu ya da bir diğer deyişle başlattığı Baila Tango, ya da benim algıma göre kendisinin “Baila ekolü” özgün bir hal almış. Baila Tango’nun kapılarını İstanbul’da açması ise 1997’yi bulmuş. Sonrasında birkaç yıl içinde Baila Tango Ankara, İzmir, Eskişehir ve Bursa’ olmak üzere genişlemiş yayılmış, Baila Tango eğitimli eğitmenler ile de Türkiye, dünyanın en hızlı büyüyen tango camiası haline gelmiş.
https://studio.youtube.com/video/S4-cCewY54c/edit
Tango bir İletişim Dili
Tangoyu yüksek seviyede bir iletişim olarak gören Yazır bugünkü söyleşimizde kendisine yönlendirdiğim “Türkiye’ye Arjantin tangosunu getirmek nasıl bir şey” sorsuna verdiği yanıtta “kendim tangoyu sevdiğim ve sosyal açıdan faydalarını gördüğüm için bunu paylaşmak istedim” ifadelerine yer verirken o dönemlerde kadın erkek el ele tutuşması ve dans etmesinin dahi tabu olduğu zamanlara işret ediyordu ve karşılaşılan tüm zorluklara ragmen yılmadan ve vazgeçmeden yola devam etmenin kazanımlarına değiniyordu.
Ben bir yandan Yazır’ı dinlerken aktardığı toplumun şartlanmaları ve ön yargıları hususunda her biri sosyolojik olgu olan mevzuları kafamdan geçirip Prof. Dr. Nilüfer Narlı hoca ile bunların aşamaları hepsi birlikte konuşulabilir diye zihnimin odalarından tango adımları atarken , aslında söyleşimizin biraz sonrasında Narlı’nın adımlarının bulunduğumuz yere ve ileri seviye sınıf dersine yaklaştığından belki haberdar belkide habersizdim . Belki de içine bilinç karışmış sezgi hali idi düşüncelerim.
Fuarın son günü Tango Terapi Platformu Dünya Emekçi Kadınlar Kadınlar Günü için de dans edecek peki, Yazır’a göre Tangoda Kadın’a Bakış
Tango’nun masculine bir dille yazılmış bir dans olduğu yaklaşımına ilişkin acaba Yazır ‘ın yaklaşımı nasıl şekillenmektedir diye kendi yazılı anlatımlarına göz attığımızda; Baila Tango’ya göre, erkeğin dominant olması temeline dayanan yaklaşım ve fikrin aksine; tango iki bağımsız ve aktif olarak katılan arasında bir diyalog ve yüksek seviyede bir iletişim. Bu anlamda kadınlara karşı yüksek saygıda bu vizyonun temelini oluşturmakta.
Tango; bir yaşama yolu, kendine, partnerine ve herkese saygılı olma yolu
Amacı kendisini tanıtımlarda geçen ifadelerde şöyle geçmekte “tango sevgisini, dansı ve müziği yaymak, öne bir adım atmak isteyen, mutluluğu ve sağlığı arayan, sosyal, kişisel ve kültürel engelleri kırma vizyonu taşıyan kişiler için bunu eşsiz bir sanat haline getirmektir. Bir hobi olmanın ötesinde, tangoyu bir yaşama yolu, kendine, partnerine ve herkese saygılı olma yolu olarak görür.”
Yeni projeler – Sosyal sorumluluk projeleri
Sosyal Sorumluluk Projeleri konusunda hiç susmak bilmeyen sürekli proje üreten zihnimin; Metin Yazır ile bugün söyleşimiz esnasında 3-4 senedir Otizm ve Down Syndromlu çocuklarla çalışan ve onların hayatlarına sosyal dansların oturmasına gayret eden hatta toplumda yaygın ön yargıların bu şekilde dezavantajlı bireylerle çalışmada daha da fazla belirgin olmasının engellerini aşmaya çalışan bir Tango Eğitmeni olduğunu işitmek ve kendisinin diğer Eğitmen arkadaşların da bu konuda duyarlı olması konusunda tavsiyede bulunması ve bu çocukların olduğu yereler vakıflara derneklere gidilip onlarla çalışmada bulunmasının önemine işaret etmesi mevzu benim açımdan kendi amaç ve projelerimin hedefleriyle örtüşen noktaları açıısndan hayli ilham vericiydi
https://www.youtube.com/watch?v=owu4abF_LqU
Günden Diğer Kalanlar
Dünyanın pek çok ülkesinde ve şehirlerinde olduğu gibi Bosna ‘da Mostar , Sarajevo(Saraybosna) Caplijna, ljubuski– Zenice gibi şehirlerdeki projelerden bahsediyor, sosyal sorumluluk projelerine dair otistik çocuklarla ilgili çalışmalar konusundaki katkıların altı çiziliyor., Her nevi önyargıya ya da zorluklara rağmen Tangoya dair “Vazgeçmemek ve olmayacak olarak düşünülen ya da söylenen ne varsa onun olacağına inandırmak” . Tango camiasının içindeki entellektüel yapıyı önemsemekle beraber tangonun toplumun her kesimine yayılmasını sağlamak için çaba göstermek. Tangoda Eğitim belgesi almak sürücü ehliyeti almak gibidir.
https://www.youtube.com/watch?v=VnQyOWPeCyU&feature=youtu.be
Türkiye’de ve Dünyada Tango Nereye Doğru gidiyor ve evriliyor
Türkiye’de tango son 10-12 yıl içinde TDSF nin kurulmasıyla Türkiye Tango açısından ve eğitim açısından epey yol aldı. Türkiye Dans Sporları Federasyonu sayesinde Türkiye tangosu 30 kat daha ileri gitti ve bu daha da ileri gidecek bizdeki federasyonun ve devletle işbirliği örneği pek yok.
Bu son derece teşvik edici ve dünya klasmanlarında üst sıralarda kalmak için de etkili.
Türk tangosunun ileriye gidebilmesi için Türkiye’deki sosyal yapının da ileriye gitmesi lazım sözlerinin ardından sosyoloji ve tangonun içiçeliğinin altını çizen ve ismini andığım
Prof. Dr. Nilüfer Narlı’nın adımları daha da yaklaşmıştı belli ki.
Dünyada tango fazla gelişmiyor. Tango ve eşli danslar Üçüncü Dünya ülkelerinde daha hızlı gelişiyor.
Söyleşimizden kesit https://www.youtube.com/watch?v=XIFQQzHSemo&feature=youtu.be
Yalın-sofistike ve Muzip Üslupla Bir Öğretim ve Eğitime Tanıklık Etme
Kendi anlatımlarında geçen tango eğitmenliğine dair benzersiz, eğlenceli ve anlaşılır yaklaşımın üçünü de Yazır’ın tangoyu geliştirmek açısından olabildiğince zengin kaynaklardan ve farklı hocalardan eğitim almanın ehemmiyetini vurguladığı söyleşimizin sonrasında bizzat gözleme imkanı sağladı öğrencileri ile olan bir çalışmasına bir süre misafirlik etmek suretiyle tanık olmam. Çiftler arasındaki hareket ve etkileşimi derinlemesine analiz etmesi ve motive edici öğrenmenin gerek hızına, gerekse kalıcılığına olumlu etki eden sunma biçimi ve dersin içindeki enerji ve dahi coşkusu hayli ilham verici ve aynı zamanda espriliydi. Eğitim üzerine çalışmam hasebiyle ben de “öğrenmeyi öğrenme” ve “öğretme” konularına olan duyarlılılığım açısından bu esprili, işlevsel yöntemin gayet akılda kalıcı ve etkili bir öğretme ve motive etme yöntemi olduğunun, aynı zamanda bir nevi yarı sofistike yarı basitleştirilmiş muzip bir anlatımın öğrenen kişinin yaptığı hataları düzeltmesinde en çarpıcı yöntemlerden biri olduğunun altını çizmenin de önemine inanırım . Bu açıdan bir kesitine tanık olduğum formal ve informal boyutu açısından eğitimi hem keyifli hem de yol gösterici buldum.
H.Çiğdem YORGANCIOĞLU
ICC- İstanbul Kongre .Merkezi
Sağlıklı Yaşam ve Beslenme Fuarı (5-8Mart 2020)
Tango Terapi Platformu
Yiğit Samur Haberi – İSTANBUL