TOPAL ÖRDEK DEVRİMİ

Hasip Sarıgöz - Mayıs 1, 2019 9:04 am A A

Sıra dışı bir seçim süreci yaşadık.

Bir yanda Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün kurumlarıyla AKP Devlet’i ve Devlet Bahçeli’nin MHP’si; diğer yanda ise, Türk milletinin hainlikle, teröristlikle suçlanan, illet ve zillet yakıştırmaları ile aşağılanan %50’lik bir halk kesimi…

Nihayetinde seçimler bitti. Bazı yerlerde Cumhur İttifakı, bazı yerlerde ise Millet İttifakı kazandı.

Sonuçta seçimi kazanan belediye başkanları ile kaybeden başkanlar yer değiştirdi. Artık yönetimde kazanan başkanlar var.

Fakat öyle il ve ilçeler var ki; buralarda değişen şey yalnızca belediye başkanları olmayacak.

Değişen belediyelerle değişecekler var.

Mesela anlayış değişti. 

Antrikot ile musakkayı aynı görmeyen bir anlayış geldi. Alt tabakaya musakkayı, kuru fasulyeyi dayayıp, üst tabakaya anrikot, incik veya gerdanı layık ve adil gören, ben merkezli bir anlayış değişti.

Değişim sadece belediye mutfaklarında mı olacak?

Kesinlikle hayır.

Mesela artık, parti mitinglerine; belediye otobüsleri, şehir hatları vapurları, metrolar ve trenler bedavadan partilileri taşıyamayacak.

Bazı partiler için, bindirilmiş kıtalar organizasyonu tehlikeye girecek.

Mesela, artık belediye çalışanlarına kısa mesajla, ince tehdit içeren parti mitinglerine katılma talimatları verilemeyecek, bir türlü verilse bile artık o talimatlar pek de iplenmeyecek. 

Miting alanlarında yandaşa kandaşa bedava döner, haybeden köfte ekmek, hamit olarak sucuk ekmek, sebil olarak da milli içkimiz ayran dağıtılamayacak. Dağıtacaklarsa da paşa paşa pamuk ellerini ceplerine atmak zorunda kalacaklar.

Yine miting alanına gelen AKP’lilerin ellerine tutuşturulan parti flamalarının, Erdoğan’a destek pankartlarının, parti logolu şapka veya tişörtlerin paraları da artık belediyenin kasasından ödenemeyecek.

Partizanlık yolu ve yandaşlık, kandaşlık hukuku ile liyakatsiz işe almalar ve ideolojik kadrolaşmalar duracak.

Belediyelerde gerçekten alın teri ile çalışıp hizmet edenler, bu hizmetlerine ve bu hizmetlerinin karşılığı olan maaşlarını, analarının ak sütü gibi helal olarak almaya devam edecekler.

Peki, olan kime olacak? Eğer iddialar doğruysa; tabi ki trollere, bankamatik memurlarına ve fuzuli işler müdürlerine olacak. 

Neden? 

Çünkü arpalık bitti! Hatta bu kişilere daha önce ödenenler de geri istenirse şaşırmayın. (Eğer haksız maaş ödemeleri yapılmışsa tabi ki istenmelidir.)

Olan, İhaleleri ihale salonlarında değil de ahbap çavuş ilişkisi ile önceden muhabbet sofralarında bağlayanlara olacak. Ellerindeki yağlı kuyruk aynı yağlanmış bir halat gibi kayıp gidecek! Ne yapalım, onlar da önceden elde ettikleri haksız kazançlarına saysınlar ve dua etsinler o ellerinden kayan yağlı kuyruk zaman içinde yağlı bir kazığa dönüşerek bir yerlerine girmesin.

Tabi buna bağlı olarak, olan AKP ve AKP sempatizanı dernek vakıf vb. kuruluşlara olacak.

Nasıl mı?

Bundan böyle, belediyelerin ballı ihalelerinden haybeye kazanç elde edemeyecek olan müteahhitler, artık bu dernek ve vakıflara eskisi gibi bonkör bağışlar yapamayacaklar.

Yine belediyelerin kasalarından, bir yolu bulunarak yandaş ve kandaş dernek ve vakıflara aktarılan yağlı paranın musluğu kesilecek.

Mesela öyle görünüyor ki; TÜRGEV, TÜGVA, YETEV, KEV, İYV ve Ensar gibi vakıf ve dernekler ile okçuların biraz canları sıkılacak gibi.

Bir de şimdiye kadar, AKP’nin babasının malı gibi kullandığı billboardlar, alt geçit ve üst geçitler gibi bir çok yerde bulunan reklam/algı panoları var. 

Ne olacak bu panolar? 

Eskisine göre çok daha adil kullanılacak. 

Tabi AKP de kullanacak… 

Ama nasıl? “Para peşin kırmızı meşin…”

Mesela artık toplantıları için salon bile bulamayan muhalefetin işi kolaylaşacak. O devasa toplantı ve kongre merkezleri AKP’nin tekelinden çıkmış olacak.

İstihbaratçılıkta bir söz vardır, “izin de izi kalır” denir, yine Kurtlar Vadisi dizisinde de çok güzel ifade edildiği gibi “iki kişinin bildiği sır değildir”. Önceki belediye yönetimleri ne kadar yolsuzluk ve ne kadar hukuksuzluk yapmışlarsa hepsi yavaş yavaş bile olsa, er ya da geç ortaya çıkacak.

E tabi, her ortaya çıkanın bir de hesabı olacak!

Partizanlık nedeniyle hizmet gitmemiş bölgelere bundan böyle hizmet gidecek/gitmelidir.

Artık büyükşehirlerimizin meydanlarında dinozorları, oto robotları, çay bardaklarını veya kol saatlerini görmeyeceğiz. Onların yerine dileriz ki, milliyetimizi ve cumhuriyet değerlerini yansıtan bizden simgeler daha çok yer alacaktır. 

Mesela Ankara’ya dev bir bozkurt, İstanbul’a da dev bir Oğuz Ata heykeli olamaz mı? 

Lütfen gözlerinizi yumun ve düşünün bir kere; Haydarpaşa’daki mendireğin üzerinde, boğaza doğru atıyla şaha kalkmış ve kılıcını da boğazın üzerine doğru uzatan dev bir Fatih heykeli çok etkileyici olmaz mı? Boğazdan geçenlerin Fatihin kılıcının altından geçerek şehre girdiklerini bir düşünün…
Sanırım, şatafattan ve israftan ziyade mütevazılıkla bezenmiş bir belediyeciliğin hâkim olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Sağa sola çarçur edilmeyen paralarla zenginleşecek bir belediye; hizmetlerin birçoğunu halka ücretsiz veya çok cüzi ücretlerle verir hale gelebilir.

Mesela öğrencilere ulaşım ucuzladı. Tahminim yakın zamanda toplu taşım halka da ucuzlayacak.

Mesela su yüzde 40 ucuzlayacak.

Bakın bu şehirlerde sadece belediye başkanları değişmedi, bakış açıları değişti. Yeni bakış açıları tabi ki yani çözümler getirebilir. Belki trafik sorununa bile, yeni ve etkili çareler bulunabilecektir.

Kim bilir? Bakarsınız yıllardır ihanete uğramış olan İstanbul’un, siluetini bozan ucube yapılar bile tıraşlanabilir. 

Çiçek böcek işleri nasıl olur bilmem. Ama mesela İstanbul’a şimdiye kadar dikilen çiçekten çok daha fazlasının şimdiden İmamoğlu tarafından gönüllere dikilmiş olduğunu söyleyebilirim.

Evet, “Gönül Belediyeciliği” sloganını AKP buldu. Kabul, ama gerçekten gönüllere girebilenler ise topal ördekler oldu….

İşte bu nedenle, aslında neyi kaybettiklerini çok iyi biliyorlar, yürekleri onun için çok yanıyor, onun için bunca kıvranıyorlar, onun için bunca kıvırtıyorlar. Bu seçimin kendileri için sonun başlangıcı olduğunu çok iyi biliyorlar.

Bilinir ki, neredeyse bütün kaleler, ilk önce surlarında açılan birkaç gedikten sonra düşmüşlerdir. Onun için, her surda (ne pahasına olursa olsun) açılan ilk gedikler önemlidir. İşte o gedikler, surlara tırmananlar için zaferin işaret fişekleri gibidir.

Evet, seçim sonuçları muhalefet için bir zafer değil. İktidar için ise, asla bir hezimet değil.

Fakat buna rağmen bugün dünden çok farklı… Dünden bu güne öyle şeyler değişti ki, etkisi çok büyük olacak.

Çünkü bu seçimin sonucunda, iktidarın surlarındaki ilk gedikler açılmıştır.

Hem de, tam 25 yıldır aşılamayan bu surlarda, ilk kez bu seçimde koca koca gedikler açılmıştır.

Belki AKP kanadındaki hırçınlığın, agresifliğin; belki de ana muhalefet liderine alçakça atılan yobaz yumruğunun sebebi bile, işte bu hazımsızlıktır!

Bizzat Devlet’in başındaki AKP’nin Cumhurbaşkanı, kaybettikleri belediyelerdeki yeni başkanlara “Topal Ördek” yakıştırması yapıyor ve yeni başkanların rahat çalıştırılmayacağını ve dahi her alanda engelleneceğini ima ediyor.

TBMM Lokantası’nın şimdiye kadar Ankara Belediyesi Halk Ekmek’ten tedarik ettiği ekmek ihtiyacını başka firmalara kaydırması, İBB Meclisinde uyuşturucu ile mücadele ve cinsel eşitlik komisyonu gibi (aslında hiç kimsenin karşı çıkamayacağı) komisyonların kurulmasının AKP ve küçük ortağı Bahçeli’nin MHP’lileri tarafından reddedilmesi; partizanca engellemelerin her alanda başladığını gösteren emarelerdir. 

Fakat buna karşın, belediye meclislerindeki görüşmelerin canlı olarak yayınlanması zekâ dolu bir hamledir. Hadi bakalım, her şey ortada… 

Milletin yararına olan işleri, sırf partizanlık uğruna milletin gözünün içine baka baka engelleyebilecekler mi bakalım?

Engelleyebilirler mi?

Her icraatı olmasa da, teknik olarak evet!

Peki, engellerlerse ne olur?

Hiç şüpheniz olmasın, millet de onları engeller! Hem de ebediyen….

Yeni bir dönem başladı ve artık “dediğim dedik, çaldığım düdük dönemi bitti”! Bakın, daha mazbataların alınmasından sonraki ilk günlerde; yıllardır özlemle beklediğimiz “TC” tabelaları, o topal ördekler tarafından yerlerine geri asıldı.

Artık cin şişeden çıktı. Beklentilerimiz katlandı, içimizdeki ümit kuşları kanatlandı. İnşallah milletimiz adına güzel işler yapılacak.

Bütün bunları kimler mi yapacak? 

İşte o topal ördek dedikleriniz….

Bu bir devrimdir.

“Topal Ördek Devrimi…”

Hasip Sarıgöz

Bu haber 743 kez okundu.
Hasip Sarıgöz - 9:04 am A A
BENZER HABERLER

YORUM BIRAK

YORUMLAR

Hiç yorum yapılmamış.