Ümit Kocasakal: İddianame bir ‘dedikoduname’ olmadığı gibi insan zekasıyla da alay edemez

Sözcü Gazetesi yazarları Emin Çölaşan ile Necati Doğru’nun ve bazı yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 5 isme yönelik açılan “FETÖ’ye yardım” davasına tepki yağıyor. Eski İstanbul Barosu Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocasakal “Gazetenin FETÖ ile ilgili yayınları arşivlerde duruyor. Bazı kişilerin arkasında dahi duramadıkları dedikodular, delil gibi gösterilerek keyfi biçimde kişiler bu şekilde suçlanamaz” dedi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açtığı davayı değerlendiren Prof. Dr. Ümit Kocasakal, iddianamenin düzenlenebilmesi için, ‘yeterli şüphe’ oluşması gerektiğine dikkat çekerek; “Savcı delilsiz, keyfi bir biçimde istediği gibi iddianame düzenleyerek kişiyi şüpheli hale getiremez. Bunun hukuki, cezai ve idari sonuçları vardır ve olmalıdır” dedi.

“SOYUT İDDİA, DEDİKODU VE İFTİRA İLE İDDİANAME DÜZENLENEMEZ”

Kocasakal; “İddianame hukuki bir metindir. Nitekim CMK 170. maddeye göre savcı ancak, ‘soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa’ iddianame düzenleyebilmekte, yeterli şüphe oluşturacak delil elde edemediğinde ise takipsizlik vermekle yükümlü olmaktadır. Burada kastedilen ‘yeterli şüphe’ ise, soyut iddia ve değerlendirme, dedikodu, iftira değil; somut delile dayalı, hukuken ciddiye alınabilecek ve anlam ifade edebilecek şüphedir” ifadesinde bulundu. Savcı, ‘delilsiz, keyfi bir biçimde istediği gibi iddianame düzenleyerek kişileri şüpheli haline getiremez’ diyen Kocasakal, “Bunun hukuki, cezai ve idari sonuçları vardır ve olmalıdır” vurgusu yaptı.

“İDDİANAME BİR “DEDİKODUNAME” OLMADIĞI GİBİ İNSAN ZEKASIYLA DA ALAY EDEMEZ”

Sözcü Gazetesi’nin çizgisine ve yayın politikasına da dikkat çeken Kocasakal, gazetenin FETÖ ile ilgili yayınlarının arşivlerde durduğunu hatırlattı. Kocasakal; “Adeta buluttan nem kaparak, bazı yazılardan zorlama “sübliminal” sonuçlar çıkararak, isnadedilen suçun unsurları, delilleri gözardı edilerek, bazı kişilerin arkasında dahi  duramadıkları dedikoduları delil gibi gösterilerek keyfi biçimde kişiler bu şekilde suçlanamaz. Belirttiğim gibi iddianame düzenlemek, çocuk oyuncağı olmadığı gibi, ciddi ve sınırları belli bir hukuki metin olmakla insan aklıyla da alay edemez” diye konuştu.

“FETÖ DAVALARINI SULANDIRMAK, HUKUK GÜVENLİĞİNİ TEHDİT ETMEKTE…”

Kocasakal; “Bu şekilde hukuki ve mantıki inandırıcılığı olmayan bir iddianamenin, FETÖ davalarını yaygınlaştırıp sulandırmanın kime ve neye hizmet ettiğine, kime yaradığına da bakmak gerekir. Ayrıca bu tarz bir iddianame, varlığı kesin olarak tespit edilen kumpasları, ceza hukukunun bir silah gibi kullanılmasını akla getirmekte, kötü anıları canlandırmakta, hukuk güvenliğini tehdit etmektedir” ifadesini kullandı.

Kaynak Sözcü