‘AMERİKA ZİYARETİNİN İÇ YÜZÜ’

“Biz Türkler ne yazık ki tarih boyunca felaketleriyle yüzleştikçe akıllanan bir milletiz.!”

Yıllardır ve özellikle son 15 yılda yaşadıklarımızı bir düşünün.!
Sayısını bile hatırlamakta zorlanacağımız onca felaket karşısında sağcısıyla solcusuyla bu ülkenin birer ferdi olarak neye uğradığını bilmeden maddi ve manevi çok şey kaybettik ve hala binbir güçlük içinde hayatın kıyısında hep birlikte tutunma mücadelesi veriyoruz.!
Bizler bu amansız mücadeleyi verirken; iktidarıyla, muhalefetiyle yıllardır kene misali yakamıza yapışmış olan umut tacirleri, içeride rant kapma mücadelesi verirken dışarıda da ise siyasi ikballeri uğruna yaranma mücadelesi vererek ülkenin istikbalini gözlerini kırpmadan satmışlardır.!
….
Yazdıklarımı daha iyi anlayabilmek için lüften aşağıda yer alan ve dönemin CIA eski Türkiye şefi, Paul Bernard Henze tarafından 2006 yılında Beyaz saraya sunulan Türkiye raporuna bir göz atın;
İşte o rapor:
“Türkiye’nin bu şekliyle,
Amerikan politikalarının yanında olacağından emin olamayız…
Ülkeyi kuranlar denetim mekanizmasını çok sıkı tutmuşlar…
-Hükümeti ikna ettiğimizde, Meclis;
-Meclisi ikna ettiğimizde, Ordu;
-Orduyu ikna ettiğimizde ise yargı karşımıza geçebiliyor…
Amerika’nın çıkarı, Türkiye’de bir federalizm yani federal bir devlet kurulmasıdır. Bu federasyonun adı; İstanbul başkentli ‘Yakın Doğu Federasyonu’dur. Bunun için mutlaka ve öncelikle yargı, ordu, meclis ve hükümeti tek elde toplayan başkanlık rejimine geçilmelidir.
‘Bir kişiyi ikna etmek, birbirini denetleyen yapıyı ikna etmekten çok daha kolay olacaktır” diyor ve ekliyor:
Eğer o bir kişi Amerikan çıkarlarına yardım etmek konusunda tereddüt ederse, Libya ve Irak örneğini vererek raporu şu cümleyle tamamlıyor… Bir kişi üzerine kurulmuş yapıyı yıkmak Amerika için sorun olmaz…!
(Paul Bernard Henze)
…..
Heleki bu bir kişinin tüm geleceği Reza Zarrab dosyasıyla Amerika’nın elindeyse ve nedense dava savcısı “Baharara” aniden görevden alınmış ve dosya şimdilik rafa kaldırılmışsa, bu nazik jeste karşın bir yaptırımın olmadığını kim söyleyebilir.?
Sizce içeriği hala açıklanmamış olan Amerika seyahati ve onca yola rağmen yapılmış 20 dakikalık Donald John Trump görüşmesi bir teşekkür ve akabinde minnet ve bağlılık sunma ziyareti olabilir mi dersiniz..!
Kim bilir?
Ancak bildiğim tek şey vardır o da ikbali verenin talimatıda vereceğidir!
Ne diyelim görünen köyün ardı yakındır..neticeyi hep birlikte göreceğiz.!
“Takdir yüce Türk Milleti’nindir.”