Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Suudilere Kaşıkçı uyarısı

Gündem - Ekim 26, 2018 10:48 am

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında konuştu. Suudi yetkililere “Kaşıkçı cinayeti” konusunda sert uyarılarda bulundu.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında ekonomi gündemi, Cemal Kaşıkçı cinayeti ve yerel seçime ilişkin kritik açıklamalarda bulundu.

“Cemal Kaşıkçı cinayeti” hakkında oldukça çarpıcı ifadeler kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi yetkililere “Bu şaibeyi ortadan kaldırmak istiyorsanız, o zaman bu işbirliğimizin kilit noktası bu 18 kişidir.” dedi.

Dünya medyasında büyük yankı uyandırması beklenen Erdoğan’ın bu açıklamaları, Türkiye ve Suudi Arabistan arasında ne tür bir gerilim yaratacak, şimdiden merak konusu.

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın o çarpıcı açıklamaları:

Değerli arkadaşlar 2 Ekim tarihinde İstanbul’da bizi gerçekten çok üzen dehşete düşüren ve tedirgin eden vahşi bir cinayet işlendi. Ölen de öldürenler de bizim vatandaşlarımız olmamakla birlikte hem olayın ülkemiz sınırları içerisinde gerçekleşmiş olması hem vicdani ve insani sorumluluklarımız bizi bu meseleyle yakından ilgilendirmeye zorladı.

Suudi Arabistan vatandaşı gazeteci Cemal Kaşıkçı, Türk vatandaşı bir hanımefendiyle yapacağı evliliğin resmi işlemleri için gittiği konsolosluktan bir daha çıkamadı.Hadisenin yetkili makamlarımıza haber verilmesinin ardından yapılan araştırma ve soruşturmalar bizi Kaşıkçı’nın öldürüldüğü sonucuna götürdü.

Suudi yetkililerden yapılan açıklamalar bizi ayrıca farklı bir endişeye sevk etti. O da neydi? Cemal Kaşıkçı’nın konsolosluktan çıktığı ifadesiydi.Bu açıklamalar çok komikti. Yani Kaşıkçı gibi bir insan konsolosluktan çıkacak da dışarıda bekleyen nişanlısını almayacak? Bunun izahi mümkün mü? Bu çocukça açıklamalar devlet ciddiyetiyle uyuşmaz. Devlet adamlığıyla uyuşmaz. Tabi bunlar bizim bizim mesuliyetimizi de daha da artırdı.

Emniyet, istihbarat birimlerimizin titiz çalışmalar sonucu mesele büyük ölçüde aydınlandı. Suudi önemli bir yetkili şu ifadeyi de kullanıyor: “Diyoruz ki öldürüldüğü artık ayan beyan ortada da, nerede? Bu cesedi göstermeniz lazım. Buradan çıktı diyorsunuz, çıktıysa biz de diyoruz ki ispat edin.” Bu da yok.Kaldı ki 15+3 18 kişi.En sonunda 18 kişinin tutuklandığı kabul edildi. Bunu tabii ben bizzat öğrendim, dinledim.

Şimdi burada şöyle bir soru ortaya çıkıyor. Bu 18 kişi Cemal Kaşıkçı’nın kimler tarafından öldürüldüğünü biliyor. Bunun başka izahı yok. Çünkü fail, bunların içinde. Fail bunların içinde değilse, o zaman yerli işbirlikçi kim? Bunu açıklayacaksınız. Bunları açıklamadığınız sürece o zaman Suudi bu zandan kurtulamaz.

Ve biz şu anda merak edenlere elimizdeki bilgileri belgeleri orijinalleri vermemek suretiyle zaten verdik veriyoruz. Bunu Suudilere de verdik. Onlar da bu belgeyi bilgiyi gördükleri zaman hepsi şaşırıyorlar.

Kullandıkları ifadeler hele hele çok çok enteresan. Çünkü mesele sıradan bir mesele değil. Aslında fail belli. Şimdi buradan bir şey daha çıkıyor ortaya. Bu talimatı veren kim? Bu 15+3 18 kişi Türkiye’ye gelmesi talimatını veren kim? Cuma günü gelip buraya yerleşen ardından  Pazartesi’yi Salı’ya bağlayan gece gelenler, kimlerin talimatıyla geldi? Onu da yetkililerin açıklaması lazım.

Tabii elimizde başka bilgi belge yok değil, var. Gün ola harman ola. Ama çok aceleci olmanın da anlamı yok.

Şimdilik ilk etapta Kaşıkçı’yı öldürenleri Suudi yetkililer açıklayacak. Pazar günü başsavcıyı Türkiye’ye gönderiyorlar. İstanbul’da başsavcımızla bir araya gelecekler, görüşmeler yapacaklar Ve bu görüşmelerde bakalım ne gibi bir kanaat hasıl olacak, bunu da göreceğiz. Fakat bütün mesele o son açıklanan yerli işbirlikçi kim? Çünkü bunu sıradan birisi açıklamıyor. Kim açıklıyor? Dışişleri Bakanı açıklıyor. Diyor ki yerli işbirlikçiye verildi. Peki kim o? Onu biliyorsan onu da bileceksin. Böyle bir açıklama yapmadım diyor. Yahu her yere düştü bu. Yapan bunu bir yerde bir noktada ağzından kaçırıyor.

Ama her şeyden öte o da bir kenara bu 15 kişiyi Türkiye’ye gönderen kim? +3 18 bunlar tutuklandı. Ama ben kendilerine söyledim. Hadimül Haremeyn şerifine de söyledim. Veliaht Prens’e de söyledim. Dedim ki;: “Siz konuşturmasını bilirsiniz. BU 18 kişi arasında ne dönmüşse bu dolaplar bunların içinde. Eğer bunda kararlıysanız, bu şaibeyi ortadan kaldırmak istiyorsanız, o zaman bu işbirliğimizin kilit noktası bu 18 kişidir. Olay İstanbul’daki Başkonsolosluk’ta vuku bulmuştur. O zaman bunları bize teslim edin, biz yargılayalım.” Bunu yetkililerine de aynı şekilde ilettik.

 

Kaynak MilliGazete

BENZER HABERLER