“BEN DEMİŞTİM!” (?)

Muğla’da bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda gazeteci ve siyasetçi arkadaş bir araya gelerek Muğla siyaseti üzerinde tartışma yaratıyorlar.
Tabii bu arkadaşları saygın birer gazeteci ve siyasetçi olarak gören diğer gazeteci ve siyasetçi arkadaşlarımız bu arkadaşlarımızın dediklerine inanıyorlar. Hatta nereden duyduklarını soranlara da kulislerden sızan haberlerin bu yönde olduğunu söylüyorlar.
Bu 10 arkadaş konuştukları kişilere ve köşe yazılarında kaynağını söyleyemem ama CHP adayı şu olacak gibi kesin ifadelerle konuşunca birbirlerinin fikirlerini bile değiştiriyorlar.
Bu 10 arkadaş bu seçimde neler yaptılar?
Örneğin CHP Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Adayı’nın kim olacağını her gün sözde kulislerinden duydukları haberlere göre değiştirdiler.
Bir gün Oral Karakaya bir gün Mehmet Kocadon, bir gün Nurettin Demir yaptılar. Ama her gün aday kendilerine göre değişiyordu.
Kulislerden alınan haberler o yöndeydi çünkü.
Osman Gürün’e neredeyse şans veren yoktu.
Bir ara Oral Karakaya’yı kesin aday ilan etmeye kadar vardırdılar kulis haberlerini. Sonra Mehmet Kocadon’u Büyükşehir adayı olmazsa İyi Parti adayı hatta AK Parti adayı yapacak kadar ileri gittiler.
Adam her toplantıda, her ziyaretinde “ben CHP’liyim partim beni kullansın,ben bu ziyaretlerin ardından bir rapor hazırlayıp Genel Başkanıma sunacağım” gibi ifadeler kullanmasına rağmen.
Tüm ilçelerde CHP ilçe başkanlıklarını ziyaret etmesine , hiç bir açıklamasında aday yapmazlarsa başka partiye geçerim gibi bir söylem olmamasına rağmen adamı gittiler İyi Parti adayı hatta AK Parti Büyükşehir adayı ilan etmeye kadar götürdüler işi.
Sonra Osman Gürün’ün CHP Muğla Büyükşehir Adayı olduğu kesinleşti.
Bu arkadaşlar birden ben demiştim havasına büründüler.
Bu seferde “Osman Gürün aday oldu ama hiç kimse Osman Gürün’ü istemiyor” havası yaratmaya başladılar.
Tabii Muğla küçük yer bu söylemler insanlar üzerinde bir etki yaratıyor.Osman Gürün’le seçim alınamayacak söylemleri Osman Gürün ile problemi olan kişileri de harekete geçirince sanki Muğla da CHP seçimi kaybetmiş gibi bir hava oluşmaya başladı. Osman Gürün’e karşı olanlar seslerini yükselttikçe bunlar bu kişilerin tüm Muğla’yı temsil ettiğini düşünüp Osman Gürün’le CHP Muğla’da kaybedecek izlenimi yaratılmaya çalışıldı. Çünkü bu arkadaşların fikirleri bu yöndeydi.
Daha karşıda kiminle güreş tutulacağı belli olmamasına rağmen güreş kaybedildi denilmeye başlandı.
Ve Mehmet Kocadan bir gün İyi Parti, bir gün AK Parti Büyükşehir Adayı oldu.
Bunları söyleyenler belki Mehmet Kocadon’la karşılaşıp bir kelime dahi etmediler.
İlçelerden bahsetmek bile istemiyorum.
Her ilçede kendilerine göre bir fikirleri vardı.
Bu fikirleri de sanki kulis haberleriymiş gibi her gün insanlara lanse ediyorlardı. Bazen birbirleri ile görüşmelerinden veya birbirlerinin yazılarını okuyunca fikirleri değişiyor ertesi gün bir gün önce yazdıklarını veya söylediklerini inkar edercesine başka şeyler yazıp söylüyorlardı. Dedim ya Muğla küçük yer.
Her ne kadar birileri bize siz büyükşehir oldunuz dese de Muğla küçük yer.
Osman Gürün aday olursa Marmaris’te Ali Acar, Ortaca’da Hasan Karaçelik aday olamaz çalışmalarına başladılar. Çünkü onlara göre Ali Acar ve Hasan Karaçelik’le Osman Gürün’ün arası bozuk.
Eee Bodrum’da da Mehmet Kocadon büyükşehir aday adayı oldu. O da aday yapılmadığı için partisini satıp başka partiden aday olacak.
Osman Gürün bunları aday yaptırmaz. Sanki adayları Osman Gürün belirliyor.
Marmaris’te Ali Acar’ın karşısındaki isimlerde , Ortaca’da da Hasan Karaçelik karşısında ki isimlerde bir heyecan oluyor. Bu heyecan da aday adayları arasında gerilmelere yol açıyor.
Dediğim gibi ilçelerde durum daha karışık sadece iki örnek verdim. Gerçi bu arkadaşlara göre karışık bir durum yok.
Hangi ilçede hangi adayla seçime gidileceğini onlar biliyorlar. Yani bildiklerini sanıyorlar. Konuşmalarını bir dinleseniz sanki tüm aday adayları ile yıllardan beri samimiler. Herkesi en ince ayrıntısına kadar tanıyorlar. Aslında merhabaları bile yok. Her ilçede bir adayı destekleyen tanıdıkları var. Hangisiyle konuştularsa o gün onu aday yapıyorlar.
İşin aslı şu Osman Gürün Muğla’da sevsek te sevmesek te bir marka.
Tüm Muğla’yı en küçük mahallesine kadar bilir.
Muğla nüfusunun %80’i ile bir şekilde karşılaşmıştır. Hiç tanımasa bile Ayşe Teyze’ye Hasan Amca’ya öyle bir sarılır ki sanırsınız akrabalar.
Ayrıca 2014 yılında seçim sonrası kucağında yeni doğmuş bir büyükşehir bulmuş. Ve o büyükşehiri bir şekilde yönetmeye çalışmıştır.
Tabii yasalar ilçe belediyelerinin elinden bazı yetkileri ve gelirleri büyükşehire aktarınca ilçelerden de sanki bunları Osman Gürün keyfine göre alıyormuş gibi sızlanmaların çıkmasına neden olmuştur.
Büyükşehir yasası en çokta Marmaris, Bodrum ve Fethiye’yi etkilediği için en çok bu ilçelerin gelirlerini büyükşehir belediyelerine aktardığı için bu ilçe belediye başkanları ile Osman Gürün karşı karşıya getirilmiştir.
Ben hiç bir ilçe belediye başkanının Osman Gürün ile şahsi bir problemi olduğunu düşünmüyorum.
Şimdi Osman Gürün Büyükşehir, Gürsel Uçar Datça, Muhammet Şaşmaz Dalaman, Ümit Karaaslan Ula, Hasan Haşmet Işık Yatağan, Muhammet Tokat Milas, Bahattin Gümüş Menteşe adayı oldu.
Bu arkadaşların hepsi “ben demiştim” dedi.
Sırada Mehmet Kocadon Bodrum, Ali Acar Marmaris, Hasan Karaçelik Ortaca adayı olduğunda hatta ve hatta Behçet Saatçi Fethiye adayı olduğunda “ben demiştim” diyecekler.
Asıl olan şu CHP eskiden beri büyük bir yolsuzluk olayı olmadıktan sonra veya başkanın partisine ters düşen bir hareketi olmadıktan sonra mevcut belediye başkanını değiştirmez.Seçimlere mevcut belediye başkanı ile gider.
Ben demiştim.
Bu arada bu söylemleri bu kulis haberlerini AK Parti için ne hikmetse yapan yok. Demek ki zamanı var…