ENKAZ!

Bugünlerde birileri 90 yıllık enkazın kaldırıldığından söz ediyor…

Büyük Türk milletinin hizmetkarları hiç yoktan bir vatan var edip, onurlu ve bağımsız bir devlet kurduklarında:

12 milyonluk bir nüfusumuz var ve bu nüfusun çoğu cahil ve hasta!

Şimdi sıkı durun! O dönemde, Türkiye’de ortalama yaşam süresi sadece 40 yıl!

Trohoma belası almış başını gitmiş, tam üç milyon kişi Trohomalı… İnsanlar ardı sıra kör olmakta!

Sıtma, tifüs, verem, frengi, tifo tam bir salgın halinde!

Bebek ölüm oranı % 50’den çok fazla. Yani doğanı yaşatamıyoruz!

Un yok! Dışarıdan buğday alıyoruz!

Yağ yok!

Şeker yok!

Bırakın bütün bunları, ölünüzü saracak kefen beziniz yok!

(İlk kefen bezi fabrikası Cumhuriyeti kuranlar tarafından Rusya’dan getirtilerek kurulmuştur…)

Sıfırlı bütçeler!

Dört mevsim kullanılabilir karayollarımız yok denecek kadar az!

4 bin km kadar demiryolu var. Ama düşünün… Bir metresi bile bizim değil!

Denizciliğimiz acınacak durumda!

Sığır vebası hayvancılığımızı öldürüyor!

Doktor sayımız sadece 340!

Sağlık memuru sayımız 430!

Ebe sayısımız daha vahim, yalnızca 140 ebe!

Telefon, motor, makine yok. Sanayi ürünlerini dışarıdan alıyoruz!

Elektrik yalnız İstanbul ve İzmir’in bazı semtlerinde var!

Düşmanın yaktığı köy sayısı 830. Yanan bina sayısı 114 bin. Ülkeyi neredeyse yeniden kurmamız gerekiyor!

Yunanistan’dan mübadele ile gelen göçmen sayısı da 400 binin çok üzerinde! (Bu rakamı 12 milyon nüfusa göre düşünün)

Zorunlu okuma yaşındaki çocukların ancak dörtte birini okutabiliyoruz!

Okuma yazma oranı sadece %7!

Kültür eserleri kaçırılmış, kaçırılmaya devam ediliyor.

Ve daha niceleri var…

Şimdi soru:

Bütün bu yokluklara rağmen, modern bir devlet kurmak ve müreffeh bir toplum yaratmak mıdır ENKAZ?

Yoksa AKP’nin 2002 yılında aldığı mıdır ENKAZ?

Büyük Taarruz’daki toplam şehit sayımız 2.358’dir.

Üç yıl süren Kurtuluş Savaşı’ndaki toplam şehit sayımız ise 13.000’dir.

Kıbrıs Barış Harekâtındaki şehit sayımız ise 498’dir.

Buna mukabil; 1984’ten bu yana sürdürülen İç Güvenlik Harekâtındaki asker ve polis toplam şehit sayımız 8000’i geçmiştir.

Bu sayı Büyük Taarruzdaki şehit sayısının yaklaşık üç katı ve Kurtuluş Savaşı boyunca verdiğimiz şehit sayısının yarısından fazladır.

Son 3-4 ay içinde verdiğimiz şehit sayısı Kıbrıs Barış Harekatında verdiğimiz şehit sayısına yakındır.

Onlar verdikleri şehitler karşılığında Anadolu’yu vatan yaptılar ve yeni bir Türk devleti kurdular…

Onlar verdikleri şehitlerle Kıbrısta akan kanı durdurdular ve Kıbrıs’ın yarısını Türk vatanı yaptılar, Türk milletine yeni bir Türk devleti daha armağan ettiler.

Peki siz ne kazandınız? İşte budur ENKAZ!

1922’de %7 olan okuma yazma oranı 1935’de %27’ye çıkarılmıştı… Sizin eğitim hamleniz nedir? İşte budur ENKAZ!

Cumhuriyet bütün komşularıyla iyi ilişkiler kurmuştu, paktlar oluşturmuştu. Siz ne yaptınız? Bir tane bile iyi komşumuz kaldı mı? İşte budur ENKAZ!

Dünyanın en güçlü Kralları Mustafa Kemal’in ayağına gelirdi… Siz ne yaptınız? Türkiye’yi dünyadaki en yalnız ülkelerden bir haline getirdiniz! İşte budur ENKAZ!

Zinayı suç olmaktan çıkardınız! Kadına şiddet ve tecavüz olayları rekorlar kırdı! Budur ENKAZ!

Yokluklar içinde Atatürk döneminde yapılan demiryolu miktarı 3186Km.dir. Üstelik Anadoluda olan ama bir metresi bile bizim olmayan 4000 Km. demiryolu da bizim yapılmıştır. Toplarsanız 7186Km. yapar. AKP döneminde ve VARLIKLAR İÇİNDE yapılan demiryolu miktarı ise sadece 1085Km.dir. İşte budur ENKAZ!

Atatürk zamanında yerli savaş uçağı, yerli yolcu uçağı, yerli motor, yerli silah fabrikaları, un, şeker, tekstil vb. her alanda büyük fabrikalar kurulmuştur. Uçaklar uçurulmuştur. Günümüzde ise hala yerli arabayı ve yerli uçağı bekliyoruz. Seçimden seçime afişlerde görüp umutlanıyor ve yeni seçime kadar unutuyoruz. İşte budur ENKAZ!

Son 13 yıl içerisinde Anadolu’da açılmasına müsaade edilen kilise ve ev kilise sayısı 40.000’e yakındır. Bu kiliselerle can vermiş olan Anadolu Hıristiyanlığına yeniden hayat öpücüğü verilmiştir! Budur ENKAZ!

Cumhuriyeti kuran iradeye iki ayyaş yakıştırması yapılması,

Her yerden Türk adının silinmesi,

Vatan topraklarının parsel parsel satılması için kanunlar çıkarılması,

Süleyman Şah Türbesinin IŞİD’e terk edilmesi,

Ege’de Yunanlılar tarafından 2004’ten itibaren işgal edilen 16 Türk adasına ses çıkarılamamış olması,

Ülkenin et ve samanı dahi ithal eder hale getirilmesi,

Yandaş ve kandaş olarak milletin %50’lere bölünmüş olması,

Irak ve Suriye’deki Türkmen varlığının yok edilmesine engel olunamamış olması,

Ülkeye 3.000.000 civarı mülteci kabul ederek ülkenin ekonomik, sosyal ve demografi olarak bozulmasının önünün açılmış olması,

“Harun gibi gelinip Karun gibi olunması”dır ENKAZ! (Bu söz Sayın Numan Kurtulmuş’a aittir)

Sur sokaklarıdır, Cizre’dir, Silopi’dir, Güneydoğu’dur ENKAZ!