Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Belediye Meclis Salonu’nda düzenlediği basın toplantısında Avrupa’ya geçiş yapmak için Yunanistan sınırına dayanan mülteciler ile ilgili yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi.

Gürkan, “Devletimizin aldığı bir karar var. Gerek Cenevre Konvansiyonu, gerek Uluslararası İnsan Hakları Sözleşmesi, gerekse Mültecilik Hukuku gereği Türkiye mültecilerin istediği ülkelere geçiş yapmalarına olanak sağlayan Uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını kullanarak, mültecilerle ilgili sınır kapılarını açık tutacağını beyan etti. Son birkaç gündür bir durağanlaşma, sakinleşme gözükse de aslında hem Türkiye’de yıllardır yaşayan hem de Türkiye’ye farklı ülkelerden gelmiş mültecilerin Türkiye’yi bir transit bir ülke olarak kullanarak, Avrupa’ya gitme çabalarına hepimiz tanık olduk, yaşadık” dedi.

Meriç Nehri’nin, Yunanistan ile 200 kilometrelik bir sınır hattı oluşturduğunu ifade eden Gürkan, “ Meriç Nehri uluslararası anlaşmalarda iki ülkenin sınırı. Meriç’in yarısına Türkiye, diğer yarısına Yunanistan karışıyor. Mültecilerin Avrupa’ya gitme çabaları Edirne’mize kadar dayanıyor. Bu durum ülkemizin farklı noktalarında yaşayan mültecilerin Edirne’de toplanması, birikmesine neden oldu. Bizim Meriç hattı boyunca karakol birliklerimiz var. Bu karakolların kurulduğu noktalarda geçiş hatlarına yakın noktalarda kurulmuş. Kamuoyunda bir tartışma var. Bu Yunanistan’a geçtiği açıklanan mülteci sayısı doğru mudur, değil midir? Bu rakamların nasıl elde edildiğini bildiğim için benim tereddüttüm veya şüphem yok. İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu’nun en son 146 bin olarak açıkladığı rakamın doğru olduğunu ben de biliyorum. Geri itilenler var. Yunanistan’ın mültecilere karşı hiçte yakışmayan davranışlarını görüyoruz. Üzerinde bir iç çamaşırı hariç her şeylerini alarak, bazen de şiddet kullanarak, vücutlarında darp izleriyle geri itildiğine hepiniz şahit oldunuz. Bu konuda sosyal mecralarda dolaşan birçok video var. AB’nin de bu anlamda çok büyük sorumluluğu var. Türkiye yıllardır 4 milyona yakın mülteciye ev sahipliği yapıyor, kendi öz kaynaklarını bu iş için ciddi şekilde harcıyor. Mülteci yükünü sadece Türkiye’nin üzerine bırakarak ne AB ne de diğer ülkelerin kendilerini sorumsuz kabul etmeleri insan hakları ve mültecilik hukuku acısından da kabul edilebilir bir durum değil. Bu yüzden bugün itibariyle Pazarkule Sınır Kapısı’nın olduğu noktada yaklaşık 5 bin civarında mülteci söz konusu. İlk günden bu yana Edirne Valiliği koordinasyonunda Belediyemizde başta olmak üzere bütün kamu kurumları yardımlar, hijyen, sağlık, temizlik, barınma gibi ihtiyaçları karşılamakta. Çalışmalarımız devam ediyor, edecek” diye konuştu.

Toplantıda tur operatörlerine de seslenen Belediye Başkanı Recep Gürkan, “Son birkaç gündür, Edirne’de mülteci akını var diye, tur operatörlerinin Edirne’ye olan turlarını iptal ettikleri şeklinde henüz kesinleşmemiş bilgiler geliyor. Tüm tur operatörlerine şunu söylemek isterim, mülteciler sadece Pazarkule Sınır Kapısı’nın olduğu yerleşim yerinin dışındaki alanda yaşamlarını sürdürüyorlar. Tabi ki devlet her türlü ihtiyaçlarını karşılamak için olağanüstü bir çaba sarf ediyor. Edirneli vatandaşlarımız mültecilere her türlü insani yardımı yapıyorlar, Türkiye’den gelen tüm yardımlar AFAD koordinasyonuyla ulaştırılıyor. Ama tur operatörlerine şunu söylemek isterim, Edirne’nin içerisinde öyle basına yansıdığı gibi bir mülteci akını yok, hareketliliği yok. İnsani yaşam koşulları azamı ölçüde sağlanarak, yaşamlarını Pazarkule Sınır Kapısı’nda devam ettiriyorlar” dedi.