Haydarpaşa’da Tren Yerine Kitapla Buluşmak…

Hasip Sarıgöz - Eylül 7, 2018 1:25 am A A

 Gençlik çağlarımda, yani Haydarpaşa Garı’nın “Gar” ve cıvıl cıvıl olduğu yıllardı.
Bu tarihi Tren Garı’nı 5-6 kez kullandığımı hatırlıyorum. Hele ilk gelişimi hiç unutmadım, bu güzel binanın görkemi gözlerimi kamaştırmış, hareketliliği ise başımı döndürmüştü.
Yıllar sonra bir gün, bu güzelim sanat eserinin cayır cayır yanmasını televizyonlardan canlı yayında izlemiştik… O güzelim bina ile birlikte yüreklerimiz de yanarak! Derken aradan yine yıllar geçti, fakat Haydarpaşa Garı’na hiç yolum düşmedi, ta ki takvimler 3 Haziran 2016 tarihini gösterene dek…
Kadıköy Belediyesi ve 8. Kadıköy Kitap Günleri organizasyonunun başarılı ve özverili fedaisi Sayın Asuman Ermurat Hanımefendinin davetlerine icabet etmek suretiyle, kitaplarımı okuyucuları ile buluşturmak üzere dün yıllar sonra Haydarpaşa Garı’na geldim. Yıllar önce genç ve toy bir delikanlıydım, hayat kavgasında rotamı belirlemeye çalışıyordun ve Haydarpaşa’nın trenlerinden beni geleceğime taşıması için hizmet almaya gelmiştim.
Bugün ise durum çok farklı… Orta yaşımı geçtim, üç tane birbirinden başarılı kitap yayınlamış ama mütevazı bir yazarım… Ve bu sefer Haydarpaşa’ya trenle değil, kitapla buluşmaya geliyorum, hizmet almaya değil hizmet vermeye geliyorum. Aklım karışık, gönlümde bir hüzün…
Haydarpaşa Garı ise mahsun mu mahsun, eski cıvıltısından eski neşesinden eser yok, yaralı mı yaralı! Vefasızlığa ise kırgın gibi biraz, restorasyonu yani yaralarının sarılması ağır aksak da olsa devam ediyor, ön kısmındaki çay bahçesinde sadece üç kişiyiz büfeci ben ve bir de bayan müşteri… Çayı hala çok güzel. 
 
Ve Haydarpaşa Garı bugün bütün mahsunluğuna rağmen az da olsa gülümsüyor bıyık altından… İnsanlar yıllar sonra onu yine hatırladılar, tren için olmasa da kitap için, bilgi için ve sanat için ona koştular… Yıllar önce buradan bindiniz miydi bir kara trene Anadoluyu baştan başa kat eder ve taaa Kurtalan’a kadar giderdiniz, şimdi ise burada bir bilgi deryasına dalıyorsunuz ki, taaa ruhunuz da bedeniniz de bilgi ile kurtulana kadar gidersiniz. Bu arada Gar’da bir yandan çok yavaş onarım sürerken bazı demiryolu hizmetleri de verilmeye devam ediliyor, lakin başta tuvaletleri olmak üzere kullanım alanları Haydarpaşa’nın şanına yakışır değil! Ama olsun her şeyin bir ilki vardır. Bu kitap günleri Haydarpaşa’nın gözünü açtı, hüzünlü de olsa yüzüne bir gülümseme getirdi. Bu gelecek günler için ümit vericidir. Garın önündeki mendireğin tam ucuna dikilmiş devasa bir Fatih Sultan Mehmet veya devasa bir Yeniçeri heykeli hayal ediyorum… Hangisi olsa olur, Fatih illaki at üzerinde ve atı şaha kalkmış, kılıcı ise boğazın üzerinde Avrupa’ya doğru uzanmış… Yeniçeri olursa onu kılıcı da Deniz’in üzerinden Avrupa’ya doğru uzanmış… Heykel dediğim öyle üç beş metre değil, 150-200 metre boyunda ve İstanbul’a gelen her gemi Avrupa’ya doğru uzanmış o devasa kılıcın altından geçerek girebiliyor şehre, Haydarpaşa yenilenmiş ve yine cıvıl cıvıl… Yüzünde mi? Güller açıyor afendim.

Düşünüyorum işte; aklım karışık, biraz üzgün, biraz kızgın ve biraz da hüzünlüyüm ama gelecek için inadına inançlı va ümitliyim.

Bu arada biz ne mi yapıyoruz?

Haydarpaşa’da İmza Günümüz devam ediyor efendim…

Tarihi Gar’da tarih sizi çağırıyor ve gözlerimiz siz değerli dostlarımızı arıyor…

Gelin dostlar tanış olalım, iyiliği, güzelliği, doğruluğu ve bilgiyi egemen kılalım.

Hadi…

Bu haber 510 kez okundu.
Hasip Sarıgöz - 1:25 am A A
BENZER HABERLER

YORUM BIRAK

YORUMLAR

Hiç yorum yapılmamış.