SAYGIYLA ANIYORUZ…

GÜNCEL - Kasım 10, 2019 5:07 am A A

10 Kasım öncesi, ülkemizdeki bütün camilerde bir Cuma namazı daha kılındı ve alışıldığı üzere Atatürk’süz bir cuma hutbesi daha okundu!

Görünen o ki, Varlığını Atatürk’e borçlu bir kurum olan Diyanet; Atatürk’ün adını ağızlara aldırmamakta ısrarcı, onu ve değerlerini unutturmakta da kararlı!

Gerçekten de çok üzücü bir durum!

İyi ama insanları, liderleri, düşünceleri ve değerleri bir devlet kurumu isterse unutturabilir mi?

Yoksa yüzyıllarca, hatta binyıllarca unutulmayanlar bir kurum sayesinde mi hafızalalarda kalmışlardır.

Tabi ki hayır.

Millet nezdinde unutulmamanın yolu o milletin gönlüne taht kurabilmiş olmaktan geçer…

Düşüncelerinizle, devrimlerinizle, zaferlerinizle, adaletinizle, inanılmaz icraatlarınızla ve toplumda kabul görmüş birçok meziyetinizle milletin gönlünde taht kurabilir ve unutulmazlar arasına girebilirsiniz.

Tabi bir de, Nemrutlar ve Yezitler gibi kazandığınız nefretle unutulmaz olursunuz ki, işte bu islamda lanetlenme olarak adlandırılan olgunun ta kendisidir. İnsanları bazen Allah lanetler, bazen toplum, bazen de her ikisi!!!

Son yıllarda öyle icraatlar görüyoruz ki, korkarım bunu yapanlar hem Allah’ın hem de toplumun lanetinden kurtulamazlar!

Fakat bu bile onları Yezit veya Nemrut gibi sürekli hatırlanacaklar arasına sokamaz.

Şüphesiz ki, Devletimizin Banisi, Ulu Önderimiz, Baş Öğretmenimiz ve Ebedi Başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk; Türk Milleti’nin gönlüne taht kurarak ebediyete kadar ölümsüzleşenlerden olmuştur…

Fakat gelin görün ki, bir kurum tarafından Atatürk düşmanlığı adına, bir ülkedeki imamların hepsi; düşünceyi ifade, hakikati nakletme ve vicdan hürriyeti yönünden adeta esir edilmiş durumdadır. Eminim ki yalnıca Allah’a kulluk etmek üzere bu mesleği seçen imamlarımızın hepsi, her hutbeye çıktıklarında cüzdanla vicdan, Allah ile kul, hak ile batıl ve dünya ile ahiret arasında sıkışıp kalmaktadırlar!

İmamları özgür olmayan bir milletin vicdanının hür olması mümkün müdür?

Elleri kelepçeli, ayakları prangalı olmasa dahi; düşüncesi ve vicdanı hür olmayan bir millet gerçekte bağımsız olamaz!

Bağımsız olmayan bir memlekette de dinen, Cuma namazları farz olmaktan çıkar!

İmamlarını adeta tutsak almak suretiyle, yalnızca hakkı seslendirmesi gereken din adamlarının dillerini bağlayarak, islama, imana, milliyete, ahde vefaya, akla ve vicdana çok büyük zararlar veren Diyanet İşleri Başkanlığı’nı şiddetle kınıyorum.

Ne derler?

Su akar kumu kalır, yiğit ölür şan, at ölür meydan kalır…

Hepsi unutulacak ama Mustafa Kemal: aynı Mete, Oğuz, Alparslan; Aynı Ertuğrul, Kılıçaslan, Osman Gazi, Fatih ve aynı Kanuni gibi hatırlanmaya ve Büyük Türk Milleti’nin gönlünde taht kurmaya devam edecektir.

Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü sonsuz bir sevgi, saygı ve minnetle anıyoruz.

Ruhu şad olsun.

Hasip Sarıgöz

 

Bu haber 595 kez okundu.
GÜNCEL - 5:07 am A A
BENZER HABERLER

YORUM BIRAK

YORUMLAR

Hiç yorum yapılmamış.