TSK’NIN KARA GÜNÜ: 4 TEMMUZ 2003

Bugün, ABD Askerlerinin 11 TÜRK ÖZEL KUVVETLER KOMUTANLIĞI
personelinin başına çuval geçirip sorgulamasının üstünden tam 20 Yıl Geçti ! (4 Temmuz 2003)
Bu Kara Günü; UNUTMADIM,UNUTMAYACAĞIM,UNUTTURMAYACAĞIM!

BİR ŞEKİLDE İNTİKAMI ALINMADAN DA ASLA HUZUR BULMAYACAĞIM.UNUTANIN KANI KURUSUN!
UNUTULMAMASI GEREKEN “ÇUVAL HADİSESİ”.

TSK’NIN KARA GÜNÜ: 4 TEMMUZ 2003

Türkiye ve ABD ilişkilerinin ‘en büyük krizi’ olan ve 4 Temmuz 2003 tarihinde yaşanan Çuval Hadisesinin üzerindeki sır perdesi, aradan geçen 19 yılın ardından o dönemin en önemli tanıklarının konuşmasıyla aralanıyor.
4 temmuz 2003 tarihinde Irak Süleymaniye’ de gerçekleşen olayda, Türk Özel Kuvvetleri mensubu 3 subay ve 8 astsubay, karargahları basılarak göz altına alınmış, başlarına çuval geçirilerek tutuklanmıştı.
O dönemde Özel Kuvvetler Komutan Yardımcısı sıfatıyla Silopi’de görevli olan Tuğgeneral Abdullah Kılıçarslan, yıllar sonra konuştu.
İlk skandal Kerkük’te yaşandı:
• Hatırlanacağı üzere 22 Nisan 2003 günü, Erbil’deki Özel Kuvvetler Komutanlığı Karargahı’nda görev yapan Türk askerleri, “Türkiye’den gelen bir insani yardım konvoyuna eskortluk etmek üzere” gittikleri Kerkük’te gözaltına alınmış, ertesi gün de Amerikan askeri personeli eşliğinde Türkiye’ye gönderilerek, Irak’tan sınır dışı edilmişlerdi.
Yaklaşık 62 yıla yakın bir süredir birbirlerini ‘müttefik’ gören ve ikili ilişkilerini kimi zaman ‘stratejik ortaklık’ seviyesine yükselten Türkiye ve ABD arasında yaşanan ‘en büyük kriz’ olarak tarihe geçen bu menfur ve utanç verici olay maalesef yaşanmış oldu.
Türk askerinin olaydan yakın bir zaman öncesine kadar ‘düşman gibi yaklaşan herkese silahlı karşılık verme’ emri olduğunu, ancak, bunun Nisan 2003’te dönemin komuta kademesi tarafından değiştirildiğini anlatan Kılıçaraslan bu nedenle ABD’lilere karşı silah kullanılmadığını anlattı ve ekledi: “Eğer o gün silah kullanma iznimiz olsaydı, ABD’lilere o çuvalları yedirirdik.” diyordu.
O gün ki “Silah kullanmayın emrini verenlerin, bu utancın günahını bu dünyada da da ahiret de de elbette çekiyorlardır ve çekeceklerdir.
Ama o günkü komuta kademesinin bu konudaki gösterdiği korkaklık ve basiretsizlik nedeni ile, bu vahim olay biz askerlerin yüreğinde izi silinmez bir acı olmaya devam ediyor.

“ORDUMUZ, TÜRK BİRLİĞİNİN, TÜRK KUDRET VE KABİLİYETİNİN, TÜRK VATANSEVERLİĞİNİN ÇELİKLEŞMİŞ BİR İFADESİDİR. M.K.ATATÜRK” 

TEMEL ATAY