ÇOK KONUŞULAN VE TARTIŞILAN BİR KONU, ARAŞTIRAYIM DEDİM, ARAŞTIRDIM

Temel Atay - Eylül 7, 2018 2:45 am A A

Önce istatistiki bilgileri okuyunuz.Milli Eğitim Bakanlığı 2017 yılı bütçesi:85.048.584.000 TLMilli Eğitim Bakanlığı 2017 personel sayısı: 964.756 MEB, milli eğitim istatistiklerini yayınladı. 2016-2017 eğitim yılında toplam 17 milyon 319 bin 433 öğrenci bulunurken, okul sayısı da 62 bin 250 olarak gerçekleşti.Diyanet İşleri Başkanlığı 2017 Bütçesi: 6.867.117.000 TL.Diyanet İşleri Başkanlığı 2017 personel sayısı : 117.378DİB 2017 yılı performans programına göre Diyanet İşleri Başkanlığının personel sayısı 117 bin 378 olarak açıklandı. Merkez teşkilatında bin 117 personel hizmet verirken, personelin büyük çoğunluğu müftülüklerde görev yapıyor.
Müftülüklerde görevli personel sayısı 115 bin 218 olarak açıklandı.
Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye’nin cami haritasını çıkardı. Diyanet İşleri Başkanlığı istatistiklerine göre, Türkiye’de 84 bin 684 cami bulunuyor.
Yani cami başına 1.36 kişi personel düşüyor.
Cami sayısı okul sayısından tam 22.434 adet fazla.

Camilerimizi genel de vatandaşlarımızın yardımları ile yapıyoruz.
Diyanet bütçesinden camilerimizin yapımı bakım ve onarımı için harcama yapılmıyor. Üstelik inşası tamamlanmış camilerimizin bakım ve onarımı için ihtiyaç duyulduğunda her zaman yardım talep ediliyor ve vatandaşımız da seve seve yapıyor. Elektrik, su ve ısınma gideri de vatandaşlarca ödeniyor. Zaten camilerimiz 17 farz 20 sünnet ve 3 rekat vitir namazı için 5 vakitte ortalama zaman olarak 1.5- 2 saat kullanılıyor.
Gerçeği konuşursak, Selâhaddin camileri (şehirlerin en bilinen camisi) hariç genelde vakit namazlarında 1 veya 2 saf cemaatle namazlar eda ediliyor.Hala daha birileri çıkıp 10.000 camiye ihtiyaç var gibi aklı olanın aklına sığdıramadığı beyanatta bulunuyorlar.
Dinimiz de israf günahtır ve haram sayılır. Hele ki süslü cami mescit yapmak, bu konuda ifrata kaçmak yüce peygamberimiz Hz.Muhammed (S.A.V) tarafından asr-ı saadet de   yasaklanmıştır.
Bizim dimimizde dini görevlerimizin yapılması sırasında para alınması da yasaklanmıştır.
Din görevlilerinin de maaş karşılığı namaz kıldırmasının mantığını ben çözemedim.
Din adamlarımızın da hoca ve müezzin haricinde unvan almaları da dinen doğru değildir.
Diyanet ve taşra teşkilatlarında ki müftü ve alt kadrolarındaki personelin hangi hizmetleri yaptıklarını hep merak etmişimdir. Ben mütedeyyin bir vatandaş olarak üzerime dinen emredilen farz-ı ayın görevlerimi vicdanıma ve aklıma göre yapıyorum, müftülüklerde ki masa başındaki personelin bu güne kadar şahsıma bir faydalarını görmedim ve hissetmedim.
Bunu bütün kalbimle de ifade ediyorum. Artık bir tıkla her türlü bilginin ulaşabilen duruma geldiği zamanımızda bu durumların düşünülmesi, israfa neden olan beytülmal’ın (devlet hazinesi) daha dikkatli planlanıp harcamaların daha rasyonel ihtiyaçlar için yapılması lazım gelmez mi? 



Netice olarak her platformda bu tartışılması gereken bu konunun, din konusu hassas olduğu için kimse tarafından tartışmaya açılmaması bence devletimizin ve milletimizin aleyhine olmaktadır.     Ama okullarımız sabah erken saatlerden itibaren gecenin karanlığına kadar tam gün göreve devam ediyorlar.
Devlet derslik yapmak, okul inşası yapmak, spor salonları, deney derslikleri, dil derslikleri ve eğitim yardımcı, araç gereci temini, gereken yerlerde taşımalı eğitim, yatılı öğrenciler için öğrenci yurtları, parasız iaşe gibi harcamalarını hep bu bütçeden yapıyor.
İmam Hatip okullarımızdan mezun olan evlatlarımızın ihtiyacın çok üzerinde olduğu da bir gerçektir. Bu okullarımızda yapılacak müfredat değişiklikleri ile fen ve diğer bilim dallarına ait ders saatlerinin konulup ya da mevcutlarının ders saatleri artırılıp çağımızın gereklerini uygun eğitim yapılmalı bu okullarımızdan mezun olanlarında hayatın her dalında meslek sahibi olmaları da temin edilmelidir.

Bilmem bu araştırma yazımla meramımı anlatabildim mi?

Son söz olarak bu konuda Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün veciz sözlerinden biri olan “Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz bir milletin devamına imkan yoktur. Geçeğe nasıl inanıyorsam yüce dinimiz İslam’a da öyle inanıyorum, ancak dinden çıkar sağlayanlar iğrenç kimselerdir. ”Bu veciz ve haklı sözün altına ben de şahsen imzamı atıyorum.Bilvesile yazımı okuyanlara selam ve dua ile.

Temel Atay, 5 Ekim 2017


Bu haber 580 kez okundu.
Temel Atay - 2:45 am A A
BENZER HABERLER

YORUM BIRAK

YORUMLAR

Hiç yorum yapılmamış.