UYANIP KENDİMİZE GELMENİN ZAMANI

 Gerek Türkiye’de ve gerekse KKTC’de büyük bir oyun tezgâhlanıyor .Ülkücü Hareketin ve MHP’nin Rahmetli Başbuğ Türkeş’in oğlu süpriz bir şekilde AKP’ye destek vererek seçim Hükümet’inde yer aldı.
Tuğrul Türkeş böylesine bir hamleyi niye yaptı,AKP-HDP ile ortak Hükümette buluşup seçime gitme misyonuna ani bir destek vermesi neyi hedefliyor.Tuğrul Türkeş’in para veya mevkiye ihtiyacı olmadığına göre nasıl bir hesap ve oyunun bir parçası oldu.Bu sorulara Cevapları ilerleyen süreç içerisinde hep beraber göreceğiz.Tüm Ülkücü camiaya atılan ve MHP’yi arkadan hançerleyen bu Girişimi iyi takip edelim.
Kıbrıs Meselesinde sayın Akıncı’nın Cumhurbaşkanı Seçildiği ilk Günler’de Ankara ile giriştiği sözlü elense yoklaması ardından Ankara’ya gitmesi,ağırlanması ve sayın Erdoğan’ın KKTC’ye ziyareti Sürecinde verdiği demeçler sonrası bazı hareketlerin yaşanmakta OLDUĞUNU hep beraber izlemekteyiz.Gerek Müzakere heyeti ve gerekse sayın Akıncı’nın Ankara’ya rağmen siyaset takip edemeyeceğini hepimiz biliyoruz.
Türkiye Dışişleri Bskanı Çavuşoğlu katıksız bir şekilde sayın Erdoğan’ın dediklerini yapan birisidir.Sayın Erdoğan Kıbrıs Müzakerelerinin mihenk taşıdır.
Şimdi kendi içimize bakıp bir değerlendirme yapmak istiyorum.Hükümet’in büyük ortağı olan CTP devamla her konuyu Barış üzerine yıkmakta ve yapamadıklarının faturasını Barış’a bağlamaktadır.Bu partiye bağlı sivil toplum örgütlerinin büyük bir bölümü her fırsatta Ne paranı ne seni isteriz.Ayşe Tatil Bitti evine dön,Kıbrıs Kıbrıslılarındır Asimile ediliyoruz ve KKTC’yi yok etmek için çaba harcıyorlar.Bunu gören ve değerlendiren Ankara bizlere elbette bir fatura kesecekti.Ankara önce Mal Tazmin Komisyonunda Rum Mülk sahiplerine ödemekte olduğu tazminatları Durdurup Hade bakalım artık bunları siz ödeyin dedi.Bu ikazı bile anlamayan bizdeki tüm siyasetçiler sadece kendi koltukları için siyaset yapmaya devam ettiler.İkinci hamle Müzakere masasında geldi.Bunun işaretlerini önce Barış Burcu arkasındanda Cumhurbaşkanımız verdi.Uyanamayan siyasilerimizin kısır döngüsü sonucunda son olarak açık ve anlaşılır bir dille sayın Emine Çolak Tarafından seslendirildi.İşin ciddiyetini ve vahametini anlamamakta Israr edersek bu çok ağır faturayı Kıbrıs Türk Halkı ödemek zorunda kalacaktır.Barış diye diye gerçeklerle yüzleşmekten kaçanlar umarım artık pembe hayallerden uyanırlar ve Türkiye ile birlikte hareket etmeyi öğrenirler .Rum lidere tapanlar kendilerine her zaman için şevkatli elini uzatan Türkiye Cumhurbaşkanı’na karşı sürdürdükleri bu çirkinliklerin faturasını bunlara seyirci kalan bizlerde ödemek zorunda kalabiliriz.Uyanıp kendimize gelmenin zamanı gelmiştir artık.