KAŞIKÇI OLAYI VE KAŞIK OLAYI

Yirmi iki günü aşkın bir süredir, İstanbul da Suudi Arabistan konsolosluğunda katledilen gazeteci merhum Kaşıkçı olayı ile yatıp, Kaşıkçı olayı ile kalkıyoruz.
Tamam dünya bu konuyu bu güne kadar gündemde tuttu ama asıl bizdeki KAŞIK sorununa olan dikkatler dağıldı ve bu durum milyonlarca dar gelirli aileyi kan kusturmaya devam ediyor.
Çöl kültürünün, iki adım ilerlemediği bedevi yaşam tarzının insanları temel hak ve özgürlüklerinden ettiği bir yönetimle, teodal sistemin dibine kadar dayatıldığı, Suud sülalesinin (hanedanının) hakimiyetindeki Arap halkının ezildiği bir devletin vahşice işlediği cinayeti neden ülkemiz de gerçekleştirdiğini anlamakta güçlük çekenlere söyliyeyim;
Bu olay tam ABD talimatı ile gerçekleştirilmiş bir olaydır.
Abd nin güdümündeki Suud yönetimi figüranlık yapmış, olayı devletimizin itibarının zedelenmesini temin için kullanmıştır.
hem de o kadar pespaye ve akıllara zarar veren adice açıklamalarla yedikleri haltın üzerine de tüy dikmişlerdir.
Artık bu konu gündemden derhal düşürülmeli.
Kendi iç sorunlarımızın çözümüne dair yapılacaklara acilen yönelmemiz gerekiyor.
Bir zamanlar ORTA DİREK diye tabir edilen toplumun en büyük kesimi de yaşanan emperyal saldırılar nedeni ile artan döviz kurları bahane edilerek nerede ise açlığa mahkum hale gelmiştir.
İşte bizdeki KAŞIK meselesi de budur.
Yaşanan fiyat artışları mevcut enflasyonun, üretici firmaların fahiş ve haksız, izansız ve imansız zamları ile dar bütçeli kesimi derinden etkilemekte, vatandaşlarımız çok ağır şekilde bunu hissetmektedir.
Tabii tuzu kuru olan kesimin bu durum umurunda bile değildir.
Tuzu kuru kesimin kimler olduğunu yazmama bilmem gerek var mı?Hani artık sayıları altıyüzü bulan vekiller, danışmanları, bakanlar ve bakanlıklara atanan danışman ve teknokratlar ha birde yetmiş altı kadar zaten tuzu kuru iken maaşa bağlanan durumları çifte kavrulmuş hale gelen Akiller Topluluğu! Holdingler, kartel haline gelmiş özel ve tüzel kişiler, topcular, popçular ve kara para temin ediciler vs vs.
Bunlar durumdan zaten her zaman memnunlar.
Ama her zaman büyük sıkıntı çeken memur, işçi, emekli, serbest çalışan esnaf ve sanaatkar, serbest çalışan meslek guruplarında ki insanlarımız gerçekten zor durum da ve bu durum hala vahametini arttırıyor.
Üniversite mezunlarının bile sigortasız işlerde 600-1000 TL arası çalıştırıldığı bir ülke haline geldi ülkemiz.
Üçbuçuk milyondan fazla işsizimiz mevcut travmanın en büyük ezilenleridir.
Dibimizde devam eden savaş ve bizim sürdürdüğümüz terörle mücadele nedeni ile devletin harcamaları artmıştır.
Tamam artmıştır da bu durumdan etkilenen ekonomik zorlukları yaşayan dar gelirli vatandaşlarımız olmaktadır.
Ensarlık süremiz uzadıkça, muhacirler için harcanan para milyarlarca dolara çıktıkça bu durum sadece dar gelirlinin gelirlerinin azalmasına ve emekliliklerinin süresinin uzamasını sebep oldukça, büyük sosyal gerilimin oluşmasına neden olmaktadır.
Bazı şehirlerimizde yaşanan kitlesel çatışmalarda bunun işaretidir.
Artık devletimizin bu ensarlık konusunda yeni bir şeyler yapması gerekmektedir. Beş yılı geçen süre vatandaşımızın gösterdiği alicenaplık ve misafirperverliği dünyanın hiç bir halkı göstermemiştir. Savaşın olmadığı bölgelere gelenlerin gönderilmesinin zamanı gelmiş ve geçmektedir.
Bu sorunun çok çeşitli zararları vardır ayrıntıya da girmek istemiyorum.
Mevcut sorunların ana sebeplerinden biri, devletin içinde ki ağır ve hantal kurum ve kuruluşlardaki yapılan lüzumsuz ve israfa varan harcamalardır. Büyük çaplı yatırımların biraz ara verilip dar gelirlinin nefes alması da sağlanmalıdır.
Holdinglere uygulanan vergi afları ve ayrıcalıklar, mahalle bakkalımıza veya terzimize, esnaf ve sanatkara, küçük işletmelere de uygulanmalı yüzbinlere varan dükkan kapanması, şirket kapanmasının önüne geçilmeli piyasaya biraz olsun nefes aldıracak para akışının temin edilmesi gerekmektedir.
Dar gelirlilerin para olmadığı için çarkı durmuştur.
Feryatları devleti yönetenlerin duymasının zamanı gelmiştir.
Yakında yapılacak yerel seçimlerin israfı artırması daha şimdiden belli olmuştur. Ne yaptıkları ortada olan siyasi partilere milyonlarca verilen hazine yardımı da vatandaşın sinirini bozmaktadır.
Ben sade vatandaş olarak yazdım az da olsa olup biteni.
Gerisini devletin başındakiler düşünsün. Vesselam.