KOKUYU NE YAPACAKSINIZ?

 Şair şuara sofralarında ve sohbetlerinde bulunmaya can atan bir beyzade, Şair Nefi’nin sohbetini dinlemeye gider.

Derken sıkışır ve epey zorlamasına rağmen karnındaki gazı tutamayıp çıkrıverir!

Üstelik çıkarırken de “Zırt, pırt, zart, zurt” gibi sesler de çıkarır ve bu nedenle mahcubiyetten kıpkırmızı olur.

Durumu kurtarmayı düşünen Beyzade hemen ayağındaki rugan ayakkabıları birbirine sürterek “garç, gurç, zart zurt” gibi sesler çıkarmaya başlar…

Hiciv sanatının büyük ustası Nefi ise gülümseyerek: “-Beyzadem, kafiyeyi tutturdunuz da, peki kokusunu ne yapacaksınız?” diye sorar.

Hikaye bu.

Şimdi bunu niye mi anlattım?

Şu gündemi meşgul etmeye devam eden “Man Adası belgeleri” konusu aklıma geldi de ondan.

Simdi birileri:

Yok sahteydi, yok efendim aslında para gitmedi geldi diyerek tezat sanatı yapıyor ya, hatta”Man Adası”nı “Man Kafa” yaparak kafiyeli konuşmalar yapmaya çalışıyor ya…

Be hey Beyzadeler! Hadi diyelim ki, kafiyeyi tutturdunuz.

Peki ortalığa yayılan pis kokuyu ne yapacaksınız?