SUÇ İŞLENİYOR!

Hasip Sarıgöz - Eylül 7, 2018 12:40 am A A

Katar’la ilgili genel politika konusundaki düşüncelerimi bir önceki yazımda belirttiğim için bu konuya tekrar değinmeyeceğim.

Fakat konumuz yine Katar ve bu günlerde Katar’a katar katar göndermeyi planladığımız Mehmetçikler…

Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri; kendisine verilen her türlü görevi, milleti adına ve kanunlar çerçevesinde yapan bir kanun ordusudur. Bu ordunun temel direği ise Mehmetçiktir.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Vazifesi 2013 yılına kadar şöyleydi:

“Silahlı kuvvetlerin vazifesi; Türk yurdunu ve anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti’ni kollamak ve korumaktır”

“Ordu bu maddeye dayanarak darbe yapıyor! Bu maddeyi değiştirirsek darbe falan olmayacak” dediler.

3451 Sayılı İç Hizmet Kanunu’nun 35’inci maddesi işte bu nedenle değiştirildi…

Yerine aşağıdaki madde getirildi:

“Silahlı Kuvvetlerin vazifesi; 
• YURT DIŞINDAN GELECEK TEHDİT VE TEHLİKELERE KARŞI Türk vatanını savunmak, 
• Caydırıcılık sağlayacak şekilde askerî gücün muhafazasını ve güçlendirilmesini sağlamak, 
• Türkiye Büyük Millet Meclisi kararıyla yurt dışında verilen görevleri yapmak ve ULUSLARARASI BARIŞIN SAĞLANMASINA yardımcı olmaktır.”

Toplumsal bir mutabakat yoktu,

Değişiklik, her zamanki gibi AKP’nin “ben yaptım oldu” zihniyetiyle Meclisten geçirildi.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin “yurt içindeki” vazifesini yok ettiler!

Ama kadere bakın ki; kader onları kısa sürede dediklerinin tam tersini yapmaya sevk etti.

Başta Güneydoğu’daki şehir muharebeleri olmak üzere, yurt içindeki birçok yerde Türk ordusunu kullanmak zorunda kaldılar. Hem de tankıyla ve topuyla…

İşte bu nedenle, aslında 2013 yılının ilk yarısından bu yana TSK’nın yurt içinde kullanılması kanunsuzdur.

Evet kanunsuzdur. Fakat asla yanlış değildir. Bu yüzden de Türk ordusu şehir muharebelerine bu kanunsuzluğu hiç de sorgulamadan girmiştir. Çünkü her Türk askeri bilir ki, Ebedi Başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk’ün bu konudaki direktifi çok açıktır: “Söz konusu vatansa gerisi teferruattır…”

O zaman ortadaki ne?

Sadece yaman bir çelişki…

Bu değişiklik yapılırken darbelerin kararlılık ve güçle yapıldığını unuttular ve sadece kanun maddesi elveriyorsa darbe yapılır zannettiler!

Oysa değiştirilen bu madde darbelerin gerçekleşmesini engellemedi!

Üstelik darbe kalkışmasını Türk Ordusu değil, bir zamanlar ne istedilerse hepsini verdikleri ve tam bir sarmal yapı içinde bulundukları Fethullah Gülen Cemaati (FETÖ) yaptı!

Maalesef ki bu girişimden en zararlı çıkan da yine Türk Ordusu oldu!

Bugün o Türk ordusunun Katar’a gönderilmesini tartışıyoruz.

İlgili kanun, yine toplumsal bir mutabakat olmadan ve millete sorulmadan yine AKP’nin oylarıyla meclisten geçti.

Görünen odur ki, Türk askerinin görevi; Katar’ı koruyup kollamak olacak.

Fakat, Katar bir Türk vatanı değil.

Katar’da Türkler de yaşamıyor.

Türkiye’nin sınırdaşı, komşusu da değil.

Üstelik Türkiye’ye yakın da değil.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin vazifeleri arasında da “başka bir ülkenin güvenliğini sağlamak veya başka bir milleti koruyup kollamak” görevi yoktur.

Diğer yandan, Katar’a gönderilecek askerlerimizin görevi “uluslararası barışın sağlanmasına yardımcı olmak” şeklinde de değerlendirilemeyeceği çok açıktır. Çünkü barış gücü gönderen ülkelerin ve barış gücü olarak gönderilen birliklerin tarafsız olması genel bir kuraldır. Sorun şimdi kendinize Katar konusunda Türk hükümeti tarafsız mıdır?

Katar Türkiye’ye ıraktır, oraya göndereceğimiz birliklerin ikmali, takviyesi ve korunması zordur. Üstelik Allah korusun bir kuşatma altındayken ikmal ve takviye neredeyse imkânsızdır.

Yakın zamanda, sınırımıza sadece 30 kilometre uzaklıktaki ve üstelik her şeyiyle Türk toprağı olan Süleyman Şah Türbesini koruyan 30 civarı askerimizi takviye ve ikmal edemeyip geri kaçırdığımızı ve toprağımızı da uğruna savaşmaksızın IŞİD eşkıyalarına terk ettiğimizi hatırlatmak isterim.

Lütfen dünü de bugünü de unutmayalım.

Cefakâr Türk milleti, gidenin geri gelmediği Yemen’i unutmamıştır.

Kana doymayan Arap çöllerinde bıraktığımız nice evlatlarımızın yası hala daha dinmemiştir.

Takviye kuvvet ve ikmal gönderilemediği için, Mehmetçiğin çekirgeleri dahi yemek zorunda kaldığı Medine Müdafaası hala hatırlardadır.

Sayın AKP Hükümeti ve Sayın AKP’li fakat Tarafsız Cumhurbaşkanı; Türk askerini vazife tanımında bulunmayan bir göreve ve tehlikeli bir bölgeye göndererek SUÇ İŞLİYORSUNUZ!!!

Katar’a destek olmanın tek yolu oraya asker göndermek değildir.

Ne olur bu cefakâr millete bir Yemen vakası daha yaşatmayın.

Bakın Barzani denilen şerefsiz yakın zamanda bağımsızlık ilan etmeye hazırlanıyor!

Katar için kaygılanacağınıza, bağımsızlık için gün sayan Barzani için kaygılanın.

Bakın bir Yemen ağıdında neler söyleniyor;

“Yemen bizim neyimize?
Od’un düştü evimize
Bak yavrular yetim kaldı 
Güvenmeyin beyinize
Basma fistan kirlenirse
Başta lecek düglenirse 
Ya kimlere baba desin 
Yetim yavrum dillenirse
Günden yanı soldu m’ola 
Yerden yanı uludu m’ola 
Yiğidimin ala gözün 
Karıncalar oydum’ola”

Gelin bu millete yeni ağıtlar yaktırmayın.
 

Fotoğraf: İçler acısı haldeki Hicaz Türk Şehitliği’dir.
Katar konulu yazım: http://www.dorukturk.tv/makale/hasip-sarigoz/katar-/450.html



Bu haber 447 kez okundu.
Hasip Sarıgöz - 12:40 am A A
BENZER HABERLER

YORUM BIRAK

YORUMLAR

Hiç yorum yapılmamış.