TÜRKİYE DÜNYA’YA EFELENİYOR DİYENLERE…

 Özellikle ana muhalefet ve yandaş medyası ve sosyal medyada ki yandaşları  “Türkiye dünyaya kafa tutuyor, başımıza felaket yağacak” diye çığlık çığlığa felaket tellalığı yapıyorlar.Bunlar hala işin farkına varamamış, durumun vahametini kavrayamamış sözde aydın geçinen bir kesim.Yaptıkları ile ABD nin, AB nin, İsrail’in ve dolaysıyla onların organizasyonu ile var olan ve  onların siyasi ve lojistik desteği  ile varlığını devam ettiren bizi yıllardır uğraştıran terör örgütlerinin ekmeğine yağ sürüyorlar.Saydığım kesimlerden gelen bu tür bilgileri okuyup gördükçe onların hangi akla hizmet ettiklerini anlamakta zorlanıyorum.Devletimiz sınır ötesi harekatları icra etmekle son derece doğru yapmaktadır.Bu durum milletimizin, devletimizin bekası için zaruri bir hal sonucu ortaya çıkmıştır. Hatta geç bile kalınmıştır.Savaşı hiç kimse istemez.Ama savaşın gerekli olduğu durumlar zuhur etmiştir.Bu durumda memleket meselesini siyasete alet etmenin ahlaki olmadığını hatta ihanete eş değer olduğunu söylemek zorundayım.Türkiye Cumhuriyeti bazılarının sandığından da güçlü ve gücü ile dünyada söz sahibi olacak bir durumdadır.Bu gücün farkında olamayanlar bırakın ciyaklasın dursunlar.   Su akar yatağını bulur.Rus’un tahriki sonucu attığımız havadan havaya füze;“hava” niteliğinde değildir.Bu füze ile verilen mesaj; Dosta,düşmana, dost gibi gözükene velhasıl Rus’a, Amerikalıya, Alman’a, İngiliz’e, İsrailliye, Fransız’a velhasıl tüm dünyayadır. Evet,Türk’ün kaybedeceği çok şeyi vardır ve aynı zamanda hasmına kaybettirebileceği de çok şeyi vardır.Yapılması gereken emrivaki de olsa rızamızla ve gecikmeli olarak yapılmıştır.Suriye’nin ve Irak’ın kuzeyinde  kullandığımız her füzenin üzerinde görünmeyen kalemle; Kıbrıs, Muavanet, Çuval, Eşref Bitlis ve yurdumuzda yaşanan terör olaylarında hayatını kaybeden on binlerce şehidimiz masum insanların isimleri yazılmıştır ve bunları kullanmaya da hakkımız vardır.Savaşı asla cazip görmem ve görmemeliyiz. Lakin istiklal ve özgürlük ve milli onur söz konusu olunca, Allah c.c nun “Düşmanlarınızla misli misli silahlar edinerek savaşın” buyruğunun gereği olarak savaşmak farz olur.Konuyu ben de böyle değerlendiriyorum.Dünyada sadece Suriye de ve Suriye savaşı nedeni ile Ege de boğularak çocuklar ölmüyor. Emperyalist haçlı güruhunun doymak bilmez ekonomileri ve para için dünyanın her yerinde masum çocuklar ve insanlar ölüyor.İkinci dünya harbi sonrası yaşanan katliamların hepsinde saldırgan haçlıların kanlı elleri vardır.Mesele  ne Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, ne de başka birinin şahsi ihtirası değildir.Türk milletinin bekası meselesidir ve yapılan doğrudur.Nereye kadar taviz verilecek?İsrail bölgede emperyalistlerin iti olarak her zulmü yapıyor.Kuzey Suriye’deki mazlum Türkmenler çoluk çocuk demeden katlediliyor.Mütecaviz azdıkça azıyor.Güneyimizdeki savaşın ceremesini maddi manevi Türkiye çekiyor. Devlet ne yapsın bu durumda?Kurtuluş harbi öncesindeki İngiliz muhipleri gibi, olan biten karşısında teslimiyet aczine mi düşsün?Acz içinde meskenete bürünmüş bir devlet benim devletim olamaz.Yapılan kesinlikle doğrudur.Türkiye kimsenin şamar oğlanı olmayacağını gösterdi bence.Hem NATO’yu da test etmiş olduk.Bil vesile saygı ve selamlar…
Temel Atay, 19 Şubat 2018