Devlet Bahçeli: Diyanet İşleri Başkanı gereğini yapmalı

Devlet Bahçeli, Diyanet İşleri Başkanının Kadir Mısıroğlu ziyaretini eleştirdi. “Gereğini yapmalı” diyerek istifa imasında bulundu.

 

Siyasi parti genel başkanlarının grup toplantılarını gerçekleştirdiği bugün, TBMM’de gerilimli bir atmosfer var. Özellikle MHP Genel Başkanı tarafından yapılan açıklamalar, gündemi şimdiden sarsmaya aday.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın tarihçi Kadir Mısıroğlu’nu 9 Kasım tarihli ziyaretini ağır ifadelerle eleştiren Devlet Bahçeli, istifa imasında bulundu.

İşte Bahçeli’nin o açıklamaları:

Diyanet İşleri Başkanının geçen hafta gerçekleştirdiği esef verici bir ziyareti tartışmalarının odağına oturtulmuştur.

Diyanet İşleri Başkanı 9 Kasım saat 14:30’da cübbesini giyip eline de vereceği hediyeyi alarak Atatürk’e hakaret eden Yunan’a methiyeler düzen fesli Türk düşmanını ziyarete gitmiştir. Bunun tamamen insani duygularla yapılan hasta ziyareti olduğu bizzat Diyanet tarafından açıklanmıştır. Kimin nereye gideceği, kiminle görüşeceği veya düşüp kalkacağı hangi maksatla buluşulacağı bizim meselemiz değildir.

Anlayamadığımız; tuhafımıza giden, garipsediğimiz husus Diyanet İşleri Başkanının fesli provokatörünü ziyaret tarihindeki manidarlıktır. Diyanet İşleri Başkanı sorarım sana meczubu ziyaret tarihi olarak bula bula 9 Kasım’ı mı buldun? Yılın diğer günlerinin suyu mu çıktı? Diğer tarihler torbaya mı girdi? Durdun durdun da 10 Kasım’dan bir gün önce mi hasta ziyareti aklına geldi? Mustafa Kemal’e ne inançlarımıza ne de küfrümüze uymayacak şekilde saldıran şahsı 10 Kasım’ın arefesinde ziyaret etmek nasıl bir aklın nasıl bir çarpıklığın mahsülüdür. 10 Kasım saat 9’u 5 geçe kenefe gidin diyen, Yunan galibiyetine özlem çeken bir çukur şahsiyete geçmiş olsun demek, bunu da milletimize kafa tutar gibi ulu orta yapmak, fesli münafığı manen onaylamak, yanında olmak arka çıkmak değil midir?

Ne istiyorsunuz Cumhuriyet’ten? Atatürk düşmanlarınıza zırh olma gayeniz nedir? Diyanet İşleri Başkanlığı görevi TC’ye söven kurucu değerlere ihanet eden, kurucu şahsiyetlere galiz ifadelerle yüklenen vatansızları aklama anma ve alkışlama görevi değildir. Aksi tavır ayıptır, günahtır. Türk milletinin ortak değerlerine  saldırı maneviyatımıza cevaz yoktur. Yer yoktur. Hoşgörü olmayacaktır.

Hangi kurumuş vicdan, hangi satılmış ruh, hangi işgal artığı varsa duysun ve bilsin ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk milletimizin ortak değeridir. Bu gerçekleş değişmeyecektir. Ancak Atatürk üzerinden Anıtkabir’e gelen kalabalıklar gerekçesiyle yeni bir karşıtlık, yeni bir güç. devşirmeye de hiç kimse tevessül etmemelidir. Bu yolun sonu karanlıktır,i çıkmazdır, hüsrandır, buhrandır.

Tartışmaların göbeğindeki Diyanet kendi durumunu gözden geçirip erdemli davranış içinde hareket etmesi ve gereğini derhal yapması samimi tavsiyem ve temennimdir.

 

Kaynak MilliGazete

Bu haber 473 kez okundu.