” Mana arsasında savaşılacak kişi mi kalmadı, bir iki hamle yapınca meydana bin tane kahpe çıkar.” Nefi

Musa Baykal - Ekim 23, 2018 2:12 pm A A

 ” Mana arsasında savaşılacak kişi mi kalmadı, bir iki hamle yapınca meydana bin tane kahpe çıkar.” Nefi

Değerli arkadaşlar,sosyal medyada bir çok paylaşımda, Fetö iltisakı nedeniyle devletten ihraç edilenler,tekrar göreve dönmek için çok yoğun bir şekilde mağduriyet propagandası yaparak tekrar görevlerine geri dönüyorlar.
Belirtmek isterim ki bir çoğumuz gibi 15 Temmuz gecesi İstanbul da Vezneciler ve Vatan emniyet tarafındaki yaşanılan olaylara yakından şahit oldum.
Korkunç bir tabloydu.
O gece uçaklar alçaktan uçuş yaptılar, ses bombaları atarak tüm İstanbul halkını korkutmak istediler.
Kurşunlar havada uçuştu.
Beklediklerinin tersine halk sokaklara dökülerek unutulmayacak bir direniş gösterdi.
Şehit düşenler oldu. Gaziler verildi. 
İşte bu atmosferde Kafkasyalı mücahitlerin, Suriyeli mültecilerin iltica idosyalarına bakarken dinlediğim “Rus ve Suriye uçakları mahalle mahalle evlerimizi yıkıyor ailelerimizi öldürüyor.Amerikalılar hava araçları ile bizi vuruyor” dramları gözlerimin önüne geldi.
O gece anladım ki, Feto isyanı biraz daha büyüseydi ,bir gün bizim de mülteci olmayacağımızın hiç bir garantisi yoktu…
Feto’nun silahlı isyancıları bu kalkışmayı yaparken devlet içindeki diğer kollarından cesaret alıyordu.(Bunlarda şimdi biz darbe girişimine katılmadık savunması yapıyor)

Devlet aklı uyanık davrandı, isyan girişiminden sonra artçı tehlikeleri bertaraf etti ve kontrolü sağlamak için olağanüstü hal ilan ettiğini açıkladı.Olağanüstü hal KHK’lerle içindeki Feto’cuları toplu ihraç etti.(Olağanüstü halin “amacı doğrultusunda” Feto ve diğer terör örgütleri ile ilgili çıkan tüm KHK’ları hukuka uygun buluyorum.)
Fetöcüler’in iktidara kontenjandan liste vererek devlette kadrolaştığı bilindiği için aslında kimin Fetocu olduğu da önceden biliniyordu.Daha sonra itiraflar,bylocklar ve diğer deliller işi kesinleştirdi.

Bu gelişmeler üzerine Fetocular organize bir şekilde mağdurluk algısı oluşturmaya başladılar; yargıdaki algıları;
“İhraç edilenlerin ihraçtan önce savunmaları alınmadığı için hukuken mağdur edilmişlerdir.”
Hatta işi şaklabanlığa vurup “Hero- kahraman” tişörtüyle duruşmaya geldiler.
Belirtelim ki ;PKK,DHKPC ve IŞİD:terör yapıları bu millete açıkça düşmanlığını ilan etmişlerdir.
Feto ise sanki bizdenmiş gibi görünerek yasal görünümlü illegal yapılanma içinde münafık gibi davranmıştır.
Fetonun bu münafıklığı her kesimin büyük nefretini çekmiştir.
Bu sebeplerle devletin içindeki Fetocuların derhal ihraç edilmesi tam isabet olmuştur.
Feto iltisaklılara ihraçtan önce tebligat savunma hakkı vb gibi işlemler yapılmış olsaydı, kanıtları yok edebilirler yada Fetocular,kendilerine mağdur oldukları yönünde inandırıcılık kazandırmak için zaman kazanmış olacaklardı.
Bu nedenle devlet siyasi irade ortaya koyarak Feto iltisaklıları ihraç etmiştir.

Devlet her şeye rağmen, bir yanlış yapılmaması için ihraç edilenler için komisyon kurmuş ve mahkeme yolunu açmıştır. Bu süreçte Feto iltisaklılara geri dönüş kararı çıkarsa, işlerini bağlayabilecekleri ihtimaline karşı geri dönüşe de itiraz yolu açılmalıdır.
Asıl mağdur Fetö’cüler değil,bu millettir.
Şehit yakınları ve çoğu sakat kalan gazilerdir.
Zindanlara kapatılarak ölüme terkedilen askerlerimizdir.(Ergenekon,Balyoz)
Muhsin Yazıcıoğlu ve ekibidir.
Necip Hablemitoğlu’dur.
Fetö terör mahkemelerinin verdiği kararlarla mahkum olanlardır.Nasıl ki Nazi mahkeme kararları savaştan sonra geçersiz sayıldıysa Fetö hakimlerinin verdiği kararlarda yeniden yargılama yapılması gerekirdi.
(Ne yazık ki sadece Ergenekon ve Balyoz davası sanıkları ile Metro Turizm’in kodaman sahibi için yeniden yargılanma talepleri kabul edildi)
Şahsım da üniversite yıllarından bu yana Feto’ya bilinçli olarak karşı oldum.
Çünkü Kafkas Türk İslam geleneği tarikata,insana yaltaklanmayı red eder.Gazavat kültürü ve vatan sevgisi asıl ölçümüzdür.
Bu duruşumuz nedeniyle fırıldak bahanelerle Fetocular devlet kontenjanından iki kez telefonumu dinledi.Üzerime suç atmaya çalıştı lar.Ticarette ise kazandığımız ihaleleri iptal ettiler. 
Gençlik kollarından bu yana içinde bulunduğum mensubu olmakla gurur duyduğum,siyasi partimizi şantajla hileyle Fetöcüler ele geçirdiler.(Fetocu jargonu ile konuşan başkan büyük kongre de 12 bin kişinin önünde “okyanus ötesine”selam yolladı)
Açtığım ticari ve siyasi parti davalarını menfaatlerine ters geldiği için reddettiler.
Devletin arşivlerinde tüm bu anlattıklarımın belgeleri mevcuttur.
Geçenlerde kendisini sadece facebook arkadaşı olarak tanıdığım bir hukukçunun, Fetocuların, devletten ihraçtan önce kendilerine savunma hakkı verilmesi gerektiği yönünde ki sosyal medyadaki yazısına bende yukarıda anlattığım hassasiyetler çerçevesinde karşı görüş bildirdim.
Meğer, Feto iltisakından ihraç edilenlerde sayfanın takipçisiymiş , kendilerini Feto mağduru(!)olduklarını söyleyerek bu yazıma çoğu bel altı yorumlar yazdılar.
Bende meşru müdafaa konumunda 
buradan yazıyorum.
1.Devlet ,siyasi irade ortaya koymuştur.Olay siyasidir. Devlet görevlisi de devletin siyasetinin bir parçasıdır.Sadece hukuki bakılamaz. Devletin ,Feto iltisaklıları önceden bilgilendirmeden ve savunma hakkı vermeksizin derhal ihraç etmesi yasaldır.
2.Devlet, ihraç edilenler için ihraçtan sonra itiraz ve yargı yolu gibi haklar tanımıştır.Bu yolla geri dönebilir. Ancak suistimalin önlenmesi için asıl Fetö mağdurlarına itiraz hakkı tanınmalıdır.
3. Feto iltisaklılardan ceza soruşturması açılanlar aklanmadan görevine geri dönmeleri doğru değildir.
4.Feto iltisaklılar mağdur değildir.Mağdur oldukları yönünde yaptıkları ( Yasal haklarını kullanmak dışındakiler)her faaliyet örgüt propagandası kapsamına girebilir.
5. Fetö’den ihraç edilenlerin kendi savunmalarına inanmak zorunda değiliz.
6.Kabadayılık yapmayın,millete silah çektiniz diye çekinecek değiliz.Meşru müdafaa hakkımızı kullanacağımızı bilin.
7. Liderinizi Yavuz Sultan Selim’in kaftanını giydirip ülkeye geri getireceğinize göre sözde Osmanlıcı ve devletçisiniz.Bilmez misiniz ki Osmanlı da devlet işinde devlet görevlisi yeri gelir canını verir.Bilmez misiniz ki bu coğrafyada devlet işinde canını vermek hamaset değildir. Gördüğümüz bırak canını vermeyi kendi ikbali için devlete nasıl geri döneyim yüzsüzlüğü içindesiniz.
9. Bununla birlikte Feto iltisaklılar için ceza soruşturmasında başta masumiyet karinesi olmak üzere adil yargılanma ilkesi tavizsiz bir şekilde uygulanmalıdır.
8. Yasal yollarda imkan vermiyorsa artık devletin siyasi iradesine saygı duyun.
9.Yüce dinimiz, fitneyi red eder.Kaderinize razı olun.

Bu haber 209 kez okundu.
Musa Baykal - 2:12 pm A A
BENZER HABERLER

YORUM BIRAK

YORUMLAR

Hiç yorum yapılmamış.