“Hastalığın, tutukluluk durumuna etkisi”

Musa Baykal - Ekim 23, 2018 2:15 pm A A

 Tarih “Hiçbir ordu kendi halkına karşı savaş kazanamaz”der.

15 Temmuz gecesi ,İsyancılar, halkın direnişi karşısında çözüldüler.
Tarih tekerrür etti.

Şeytan örgütü mensupları ellerinde kırmızı beyaz bayraklar, dombra müziği ve mehter marşı eşliğinde,Çanakkale şehitliğinden gelmiş uhrevi kişiler edasıyla bir anda halkın içine girerek kendilerini kamufle etmeye çalıştılar.
Belediyenin resmi araçlarını dahi kullandılar.

Her şeye rağmen kör ve topal da olsa adalet var.

Tuskon’a yapılan soruşturma çerçevesinde Feto silahlı terör örgütü mensubu iddiası ile Kadir Topbaş’ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı tutuklanandı.

Yakın bir zamanda Kadir Topbaş bir daha belediye başkan adayı olmayacağını açıkladı.

Bugün de öğrendik ki, Kadir Topbaş’ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı’nın avukatları ,özel bir hastaneden aldıkları ,Kavurmacı’nın epilepsi hastası olduğuna dair raporu ile İtiraz ederek i mahkemeye baş vurması üzerine mahkeme Ömer Faruk Kavurmacı’yı adli kontrol kararı ile birlikte tahliye etmiştir.
Silahlı terör örgütü üyeliğinin cezası 7 ile 15 yıl olduğunu hatırlatalım.
Kadir Topbaş’ın bir daha belediye başkanı adayı olmayacağı beyanından kısa bir süre sonra damadının sürpriz bir şekilde tahliye edilmesi ayrı bir tartışma konusudur.

5275 sayılı cezaların infazı hakkındaki yasanın 16. maddesinde,hapis cezasının infazı, mahkûmun hayatı için kesin bir tehlike teşkil ediyorsa mahkûmun cezasının
infazı iyileşinceye kadar geri bırakılır.(16/1)

İnfazı yerine getiren başsavcılık, ya adli tıp kurumundan sağlık kurulu raporu alır ya da adalet bakanlığınca tespit edilmiş tam teşekküllü devlet hastanesinin kurul raporunu adli tıp kurumuna onaylatarak infazı geri bırakma kararını alır.(16/3)

Maruz kaldığı ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumu 
koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyen ve toplum güvenliği bakımından ağır ve somut tehlike oluşturmayacağı 
değerlendirilen mahkûmun cezasının infazı da yukarıdaki usulle iyileşinceye kadar geri bırakılabilir.
Yasanın 116.(1)maddesi ise mahkumlar için uygulanan bu hükümlerin “infazı engelleyecek hastalık hâli”kriteri ile tutuklular için de uygulanabileceğini açıklamıştır.

Uygulamada özellikle tutuklular için bu hükümlerin uygulanmasında çekimser kalındığını görüyoruz.
Uygulamada özellikle örgütlü suçlar kapsamında ki epilepsi hastası tutuklunun hastalığı infazı engelleyecek kriteri kapsamında serbest bırakılma ihtimalin çok düşük olduğu olduğu bilinen bir gerçektir.

Ömer Faruk Kavurmacı, epilepsi hastalığının hayati tehlike ve infazı engelleyeceği savıyla, tahliye olmak istiyor ise özel doktorunun raporları da sunarak savcılığa başvurması ardından savcılığın adalet bakanlığının kabul ettiği tam teşekküllü devlet hastanesinden alınacak sağlık kurulu raporu ,adli tıp kurumundan onaylandıktan sonra sonucuna göre savcı , 5271 sayılı ceza muhakemeleri kanununun 103 /1 maddesi uyarınca sorgu hakimliğinden tahliye talebinde bulunması ya da soruşturma evresinde savcıya verilen CMK 103/ 2 maddesindeki yetkisini kullanarak kendisi serbest bırakması gerekirdi.

Bu haber 244 kez okundu.
Musa Baykal - 2:15 pm A A
BENZER HABERLER

YORUM BIRAK

YORUMLAR

Hiç yorum yapılmamış.