ZEYTİN AĞACI OLSAYDIM!

Temel Atay - Eylül 7, 2018 3:05 am A A

Ben zeytin ağacı olsaydım sadece sekiz Akdeniz ülkesinde yetişen, Allah c.c nun en uzun ömür tanıdığı, en sağlıklı besini meyvelerimle insan oğluna bahşeden ve adı Kur’an da zikredilen bitki olarak gururlanırdım. Ama ben zeytin ağacı değilim insanım. İnsanlık görevimi yapmak için bu gün zeytin ağacı ve zeytinliklerin hakkını savunma konusunda çorbada benim de tuzum olsun istedim. 

Son günlerde rantçıların baskısına dayanamayan siyasiler torba yasa ile cennet meyvesi olan zeytinin ağaçlarına ve zeytinliklere sanki katliam gibi kararlar aldılar.
Ülkemiz de yaklaşık iki buçuk milyon aileyi geçindiren sofralık ve yağ zeytinciliği yaklaşık iki yüz bin tonluk yağ istihsali ve bu rakama yaklaşan sofralık zeytin üretimi ile dünyanın ikinci büyük ülkesi konumundadır. Ülkemiz de yaklaşık yüz elli milyon civarında zeytin ağacı vardır. Bu miktar ülkemiz şartlarına göre azdır ve daha da çoğaltılmalı hatta Ege ve Akdeniz bölgemizde maki kaplı kamu arazilerimizin tamamını zeytinlik yapma amacı ile ıslah edilip zeytin plantasyonumuzun ağaç sayısı on kat artırılarak bir buçuk milyara çıkartılmalıdır.
Gelgelelim güne endeksli politikaların yapıldığı ve talancıların fırsat kollayıp siyasileri bir şekilde yönlendirildiği ülkemizde zeytinlikler ve zeytin ağaçları tehlikededir. 

Çıkartılan yasa kimseyle tartışmadan, hatta yetiştiricilerin sosyal ve ekonomik durumlarına bakılmadan acele bir şekil de komisyondan geçirilip olmayan muhalefetle de bir şekilde anlaşarak uygulamaya sokulmak istenmektedir. Bu milli bir hatadır bedelini çocuklarımız ve torunlarımız atinin Türk milleti ödeyecektir. 
Ülkemizde bin yıllık ve hatta azda olsa iki bin yıllık zeytin ağaçları vardır ki bunlar atalarımızdan bize ve gelecek kuşaklara miras bırakılmış milli varlıklarımızdır. 
Zeytin yağı dünyanın en iyi yağıdır. Besin değeri anne sütüne en yakın olan bir besindir. Ne yazık ki milletimiz zeytinyağı kullanımında kişi başına bir buçuk litre ile dünya listelerinin en sonlarındadır. Halkımızın sağlığı açısından da bu durum son derece üzüntü vericidir. 

Maalesef elimizdeki bu büyük nimetin kıymetini bilmiyoruz. Bilmemekte ısrar etmek, zeytinlikleri katletmek, altından kömür, maden, mermer çıkaracağız diye talan etmek hepimize zarar vereceği gibi gelecek kuşaklarında zararına olacaktır.
Gelin ağalar beyler, etmeyin ve eylemeyin dokunmayın zeytin ağaçlarımıza ve zeytinliklerimize.

“Kıyametin suru üflenirken bile eğer vakit varsa ağaç dikin” diyen alemlere rahmet olarak indirilmiş sevgili peygamberimiz Hazreti Muhammet (sav) bu hadisindeki öğüte uyalım. ”Yaş kesenin başını keserim “diyen atalarımızın sözünü dinleyelim. 
Çekin ellerinizi zeytinliklerin üzerinden. 
Hatta zeytinlik ihdası için milli seferberlik ilan edelim derim. 

Selam olsun zeytin yetiştiricilerine ve onların bu davada yanlarında olan yüreği hak ve vatan için vuran yurtseverlere.


Bu haber 1093 kez okundu.
Temel Atay - 3:05 am A A
BENZER HABERLER

YORUM BIRAK

YORUMLAR

Hiç yorum yapılmamış.