YÜCE DİNİMİZ İSLAMI MEZHEP, TARİKAT VE CEMAATLEŞMEDEN DOLAYI BÖLÜP PARÇALAMAYALIM

Gündem - Kasım 4, 2019 7:17 am A A

YÜCE DİNİMİZ İSLAMI MEZHEP, TARİKAT VE CEMAATLEŞMEDEN DOLAYI BÖLÜP PARÇALAMAYALIM.
ALLAH C.C NUN İNDİNDE DİN İSLAM DİNİDİR.
Ben din adamı değilim. Lakin dini İslam olan ,mütedeyyin ve farz-ı ayınları düzenli olarak yapmaya çalışan ,yüce peygamberimiz Hz.Muhammed’in (Salat ve selam onun üzerine olsun) ümmeti ve sünnetlerine uyan, Allah c.c nun bir garip kuluyum. Ümmetin parçalanmışlığı ve insanlar arasında düşmanlığın yaşanmasına sebep olan mezhep, tarikat ve cemaatleşmenin verdiği zarar ve yıkımları görünce bu konuyu yazmayı gerekli gördüm.
Peygamberimiz Hz.Muhammed (S.A.V) Miladi 20 nisan 571 doğdu-8 haziran 632 de 61 yaşında (Kameri aylara göre 63 yaşında) vefat etti. 40 yaşında 611 yılında peygamber oldu.
İmamı Azam Ebu Hanife: Hanefi mezhebi imamı Miladi 699-767 68 yaşında vefat etti. (Şehit)
İmamı Şafi: Şafi mezhebinin imamı Miladi 767-820 53 yaşında vefat etti.
İmamı Maliki: Maliki mezhebinin imamı Miladi 709-795 86 yaşında vefat etti.
İmamı Hanbeli:Hanbeli mezhebinin imamı Miladi 781-855 74 yaşında vefat etti.
Peygamberimiz Hz.Muhammed (S:A:V) 611 yılında 40 yaşında peygamber oldu.
Bu mezheplerin tamamı Sünni mezheplerdir.
Görüldüğü gibi sünni mezheplerin imamları peygamberimizden yıllarca sonra doğmuş ve yaşamışlar, içlerinden peygamberimizi bizzat gören ve onunla asrı saadet de beraber yaşayan olmamıştır. İmamların hepsi fıkıh kitaplarını yazıp kendi mezheplerinin öğretisini yaparken Kuran ayetlerinden, hadislerden ve kendilerinden önce doğup peygamberimizle yaşamış olan peygamberimizin ashabının rivayetlerinden istifade etmişlerdir. Yukarı da sıraladığım mezheplerin dördü de Sünni inancına göre hak mezheplerdir.
Sünnilerle Şiiler arasındaki kan davası, Kerbelâ da miladi 680 yılında peygamberimizin torunu Hüseyin’in vahşice katledilmesinden sonra hiç bitip tükenmemiştir. Halen Ortadoğu da yaşanan kanlı kavga da devam etmektedir. Ancak Hz. Hüseyin’in (ra), Emeviler ce Kerbelâ da feci şekilde şehit edilişi bir vahşet, bir insanlık ayıbı ve bir utanç tablosu olarak tarihteki yerini almasının yanında, Hz. Ali (ra) soyunun ismini kullanarak, şahsî menfaatleri adına çıkar sağlayacak birçok kimseye de fırsat doğurmuş oldu. İslam dininin bu şekilde iktidar savaşlarına alet edilmesi, insanların ve yandaşlarının ikbal hırslarının neticesinde, diğer dini inançların sahibi insanların nezdinde yüce dinimiz İslam, hiç hak etmediği halde, kan ve gözyaşı sebebi olarak görüldüğünden, maalesef tevhidin yayılmasına bu bölünmüşlük engel oldu.
Peki Sünni-Şii çatışmasının yaratılması kimin işine yarar? Tabi ki Emperyalist devletlerin içine yarar.
Sünni blok da Suudi Arabistan, Bahreyn, Katar, ABD, İngiltere, Fransa, Almanya. Şii blok da İran, Suriye, Rusya ve Çin bulunmaktadır.


Bunları niye yazdım? Mezhepçiliğin kan davasına dönüşüp İslam ülkelerinde kan dökülüp gözyaşına sebep olduğu gerçeğidir. İslam tarihi bu kanlı çatışmaların cerideleri ile doludur.
Günümüze baktığımızda büyük bir çoğunluğun din içerisinde; Mezhep, tarikat, cemaat, adı altında; alevi, sünni, şii, gibi bir çok alt kimliğe büründüğü görülmektedir. Halbuki Allah c.c bize ayetlerinde kurana sımsıkı sarılmamızı, dağılıp parçalanmamamızı emretmektedir. İslam dininde grup, hizip, fırka vs. yoktur. Yol birdir oda sadece Kuran yoludur.
Aşağıdaki Kur’an ayetlerinde alemlerin sahibi Allah c.c şöyle buyurmuştur.
Dinlerini fırkalara ayırıp hiziplere bölenler, Allah c.c nun rızası için dikkatlice okuyun !
Aşağıdaki ayetler tıpkı bugünün durumunu anlatmaktadır.
HİCR 91: Onlar ki Kur’an’ı parça parça/bölük bölük yaptılar.
RUM 32 : Onlardan ki, dinlerini parçalayıp hizipler/fırkalar haline geldiler. Her hizip kendi elindekiyle sevinip övünür
ALİ İMRAN 103 : Hep birlikte Allah’ın ipine yapışın, fırkalara bölünüp parçalanmayın?
ALİ İAMRAN 105 : Kendilerine açık-seçik kanıtlar geldikten sonra, çekişmeye girip fırkalar halinde parçalananlar gibi olmayın. Böyle olanlar için çok büyük bir azap vardır
ENAM 70 : Dinlerini oyun ve eğlence haline getirmiş, dünya hayatı kendilerini aldatmış olanları bırak da o Kur’an ile şunu hatırlat: Bir kişi, kendi elinin üretip kazandığına teslim edilirse onun, Allah dışında ne bir dostu kalır ne de şefaatçısı?
ENAM 153 : Bu benim dosdoğru yolumdur, onu izleyin, başka yolları izlemeyin! Yoksa bu hal sizi O’nun yolundan uzaklaştırıp parçalara böler. Sakınıp korunasınız diye O bunu önermiştir size.
ENAM 159 : Dinlerini parça parça edip fırkalara, hiziplere bölünenler var ya, senin onlarla hiçbir ilişiğin yoktur. Onların işi Allah’a kalmıştır. Allah onlara, yapıp ettiklerini haber verecektir
ŞURA 13 : Sizin için, dinden, Nûh’a önerdiğini, sana vahyettiğini, İbrahim’e, Mûsa’ya ve İsa’ya önerdiğimizi şöyle diyerek kanunlaştırdı: “Dini dosdoğru tutun; onda bölünüp fırkalara ayrılmayın!” Onları çağırdığın bu tutum, şirke bulaşanlara çok ağır gelmiştir. Allah, dilediğini kendisi için seçer ve hakka yönelenleri kendisine iletir.
MUMİNUN 53 : Fakat onlar işlerini aralarında parçalayıp çeşitli zübürlere/kutsallaştırılmış hizip kitaplarına ayırdılar. Her hizip, yalnız kendi yanındakiyle sevinip övünmektedir.
BEYYİNE 4 : Kitap verilmiş olanlar, kendilerine beyyine/açık delil geldikten sonradır ki parçalanıp bölündüler.
Bunca ayetten nasibini almamış olanların, yüce dinimiz İslam dinini, mezheplere, tarikatlara ve cemaatlere fırka, fırka bölmelerini, dinimizi siyasete alet etmelerini, dünya hayatındaki ikbal, çıkar ve menfaat hırslarına alet etmelerini kınıyorum, ve onları Allah c.c nun şaşmaz adaletine havale ediyorum. Vesselam.

TEMEL ATAY

Bu haber 869 kez okundu.
Gündem - 7:17 am A A
BENZER HABERLER

YORUM BIRAK

YORUMLAR

Hiç yorum yapılmamış.