ÜNİVERSİTELERİMİZ VE ÖĞRETİM KADROLARI HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİM

Özel sektörde varlık gösteremeyen ne kadar ezberci ve yaratıcılıktan uzak çapsız varsa, akademisyenliğe soyunuyor, iltimas ve himayenin zirve yaptığı uyduruk sınavlarla genelde eski öğretim görevlisi profların haramzade çocukları akademisyen oluyor, bu çark hep böyle dönüp duruyor…

Bizdeki Üniversitelerde siyasi partilerimizdeki gibi padişahlık sistemi işliyor. Monarşik yapıları hanedana dönüşmüş. Kürsüler yağma Hasan’ın böreği durumunda.

Bakın her vilayette üniversite var bulundukları illerin gelişmesinde sadece öğrenci ihtiyaçları yüzünden katkıları oluyor şehrin gelişmesine, sosyal hayatın güzelleşmesine kültürünün artmasına zerre kadar katkıları olmuyor. Bu kısır döngünün mutlaka kırılması gerekiyor.

Mezun ettikleri yığınları, mezun ettikten sonra bir daha ne arıyor ne soruyorlar.Öğrencilerimiz ne yapıyorlar, iş yerlerinde başarı düzeyleri ne ,ne kadar eğitebildik diye hiç düşünmüyor araştırma yapmıyorlar. Geri besleme diye eğitimin kurallarından birini hiç uygulamıyorlar. Anca para, ballı ek ders ücretleri, turistik manasız dış gezilerde ballı yolluk oh gel keyfim gel. Bir kere üniversiteye kapak atıp prof ve doçent olanlar sülalelerinin gelecekteki çocuklarının dahi hayatını garantiye alıyorlar bu sistemde. Bu haksız ve kuralsız eğitim kurumlarımızın mutlaka revizyona girmesi, sistemin hakça yürütülmesi için gerekli düzenlemenin yapılması gerekir.

Eğitim kadrosunun da çan eğrilerindeki başarıları mutlaka üst kurullarca değerlendirilmeli eğitici durumundakilerin başarısız olanları ile ilgili gereken yapılmalı, dersin kralı pozisyonu takınıp, maddi çıkarından başka bir şey düşünmeyen para göz sözde hocaların çocuklarımızı yolunacak kaz görüp yaz okullarına bırakmaları engellenmeli. Haksız kazançlarına müsaade edilmemelidir.

Artık keyfiliğe ne zaman son verilecektir. Millet evlatlarını yoran üzen ruhi bunalıma ve mesleklerinden soğumalarına sebep olan bu durumun önüne acilen geçilmelidir. YÖK mutlaka daha da güçlenmeli üniversitelerin özellikle öğretim kadrolarında olanların bu kurum tarafından denetlenmesi sağlanmalıdır…Birde tabii ders notu fotokopi meselesi var, yani para hedefi olmuş eğitici ve hocaların evlatlarımıza vereceği bir şey yoktur. Aklıma ağır kelimeler geliyor ama haya edip yazmıyorum.. Tabii bunları yazarken çok az sayıda ömrünü mesleğine adamış hak ve adaletten ayrılmayan, hak edene hakkını veren az sayıdaki öğretim görevlilerimizi de tenzih ediyorum…Geçen gün paylaştım bir yarışmada ODTÜ mezunu mastır yapan mühendis kızımızın sıfır puanla ilk soruda elenişini görmüşsünüzdür her halde .

Yazdıklarımda haksız mıyım? Özel üniversiteleri yazmama bile gerek yok durumları malum. Zengin ve varlıklı ailelerin zıpır çocuklarına kartvizit temin eden kurumlar halinde…Ne olacak bu işin sonu ben de merak ediyorum vesselam.

TEMEL ATAY