Karamollaoğlu: Hükümet artık telaşlanmalı!

Gündem - Kasım 1, 2018 8:04 am A A

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, yeni açıklanan ‘eğitim vizyonu’ ve ‘beyin göçü’ ile ilgili net konuştu.

 

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık olağan basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Partisinin Balgat’taki genel merkezinde düzenlenen toplantıda Karamollaoğlu, konuşmasına Tunceli’de donarak şehit düşen iki askere rahmet, yakınlarına ise başsağlığı dileyerek başladı. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, 16 yıldır iktidarda olan AK Parti’nin en hayati konulardan biri olan eğitimde bir türlü işleri rayına oturtamadığının altını çizerek, “Ancak yeni açıklanan vizyonla ümitliyiz. İnşallah bizi sukut-ı hayale uğratmaz. Türkiye, Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF), ‘Eğitim Kalitesi 2018’ başlığıyla yayımladığı listede 99. sırada yer aldı. Bu hakikaten hükumeti telaşlandırmalı” dedi.

SİYASİ PARTİLER ÜLKEMİZİN SORUNLARINA KAFA YORMALI

“Ülkemizde uluslararası konu haline gelen cinayetler işlenmektedir. Türkiye ekonomiden adalete, eğitimden dış politikaya her konuda büyük sorunlarla karşı karşıyadır. İnsanımız geçim sıkıntısına düşmüş, gelecek ayın hesabını yapmaktadır. Bunların tartışılmasını istemeyen iktidar büyük bir maharetle adeta her hafta yeni bir tartışma konusu ortaya atmaktadır. Ne yazık ki bu oyuna muhalefet partilerimiz de gelmektedir. Biz özellikle siyasi partilerimizin ülkenin temel problemleri üzerinde kafa yormalarını istiyoruz.”

 

 

BİR ARAYA GELİRSEK BÖLGEMİZ REFAHA KAVUŞUR

Türkiye’nin ev sahipliğinde Almanya, Fransa ve Rusya’nın katılımıyla gerçekleştirilen Suriye konulu 4’lü zirveye de değinen Karamollaoğlu şunları kaydetti:

Biz bu hususlarda daha önce defaatle kanaatimizi belirttik. Biz dünyada ve coğrafyamızda barışı ve huzuru tesis edecek her türlü temasın yanındayız. Herkesle oturup görüşülmeli ve bütün insanlığın saadeti için çaba sarf edilmelidir. Ayrıca bu coğrafyanın asli unsurlarını bir kenara bırakıp kurtuluşu Paris, Moskova, Berlin’de aramak çözüm değildir. Bu coğrafyanın sorunlarını Tahran, Şam, Bağdat, Kahire, İslamabad, Ankara bir araya gelerek çözebilir. Bu coğrafya İslam ülkelerinin bir araya gelmesi ile ancak refaha kavuşabilir.”

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık olağan basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Partisinin Balgat’taki genel merkezinde düzenlenen toplantıda Karamollaoğlu, konuşmasına Tunceli’de donarak şehit düşen iki askere rahmet, yakınlarına ise başsağlığı dileyerek başladı. Tunceli’nin Nazımiye ilçesinde donarak şehit olan 2 askerimizin Sarıkamış’ı hatırlattığını söyleyen Karamollaoğlu, “Elbette ki şartlar değişti. Bu noktada hükumeti ya da bir başkasını suçlamak istemiyoruz. Ama bu aylar mevsimin değiştiği aylar, birdenbire kışa girdik. Artık devir değişti. Eskiden saatlik, günlük hava tahminleri almak mümkün değildi ancak şimdi o imkanlar mevcut. Yetkililerin özellikle bunlara dikkat etmesini istiyoruz. Bu vesileyle milletimizin başı tekrar sağ olsun. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına ise sabır diliyoruz” dedi.

 

 

BÜTÜN İNSANLARI HASSASİYET GÖSTERMEYE DAVET EDİYORUM

ABD’deki sinagoga yapılan saldırıyı da sert bir dille eleştiren Karamollaoğlu, ibadethanelere yapılan saldırıları hangi din olursa olsun kesinlikle karşı olduklarını belirterek, “Hangi dine, hangi ırka, hangi mezhebe mensup olursa olsun sivillere yönelik bu tür terör saldırılarının karşısında olmaya devam edeceğiz. Sinagoga yapılan saldırıyı nasıl kınıyorsak geçmişte camilere yapılan saldırıları da aynı şekilde kınıyoruz. Bütün insanları bu noktada hassasiyet göstermeye davet ediyorum. Bir diğer üzücü hadise ise Endonezya’da yaşandı. Endonezya’da düşen uçakta hayatlarını kaybedenlere rahmet diliyor, Endonezya halkına baş sağlığı diliyorum” diye konuştu.

SÖMÜRGECİ ANLAYIŞA  KARŞI DURUŞUN NİŞANESİDİR

Karamollaoğlu, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı da tebrik ederken şunları kaydetti: “20. yy. başlarında İslam dünyası büyük bir badirenin içine girdi. Bu süreç Müslüman ülkelerin işgali ve sömürgesi ile devam etti. 1. Dünya Savaşı akabinde ise Osmanlı Devleti işgale uğradı ve toprakları parçalara ayrıldı. İşte bu, emperyalist sömürgeci anlayışa karşı duruşun nişanesidir 29 Ekim Cumhuriyet’in ilanı. 29 Ekim takvimlere sıkıştırılmış bir anmanın ötesinde mevcudiyetimizin, milli kimliğimize göre şekillendirilmesi olarak değerlendirilmelidir. Unutulmamalı ki, cumhuriyet, cumhurun yani halkın yönetimde söz sahibi olması demektir. Bu mana ile necip milletimizin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı bir kere daha tebrik ediyorum.

BU OYUNA MUHALEFET PARTİLERİ DE GELİYOR

29 Ekim resepsiyonunun İstanbul’da yapılması tartışmalarına da değinen Karamollaoğlu şöyle devam etti: “Muhalefet ve iktidar arasında konu ile alakalı sert tartışmalar yaşanmaktadır. Türkiye’nin gerçek gündemini konuşmamak hem ülkemizi hem geleceğimizi yıpratmaktadır. Bunu unutmayalım. Coğrafyamız ateş çemberinin içerisindedir. Ülkemizde uluslararası konu haline gelen cinayetler işlenmektedir. Türkiye ekonomiden adalete, eğitimden dış politikaya her konuda büyük sorunlarla karşı karşıyadır. İnsanımız geçim sıkıntısına düşmüş, gelecek ayın hesabını yapmaktadır. Bunların tartışılmasını istemeyen iktidar büyük bir maharetle adeta her hafta yeni bir tartışma konusu ortaya atmaktadır. Ne yazık ki bu oyuna muhalefet partilerimiz de gelmektedir. Biz özellikle siyasi partilerimizin ülkenin temel problemleri üzerinde kafa yormalarını istiyoruz. Yoksa resepsiyon İstanbul’da mı oldu başka yerde mi oldu? Eğer konu bulmaya çalışsak Türkiye’nin gündemi ile ilgisi olmayan tonlarca konu bulabilmek mümkün.”

 

 

REKTÖRLER BU KAFADAYSA KALKINMAK MÜMKÜN GÖRÜNMÜYOR!

Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Taşaltın’ın ‘İslami olarak Cumhurbaşkanı’na itaat etmek farzdır’ sözlerinin hatırlatılması üzerine ise Karamollaoğlu, “Bildiğiniz gibi neyin haram neyin helal olduğu fetvasını ilahiyatçılar verir. Öncelikle rektöre sormak lazım; nereden aldığınız fetvasını? Eğer Türkiye’deki rektörler bu kafadaysa Türkiye’nin eğitim anlamında kalkınması mümkün görünmüyor” diyerek, tepkisini gösterdi.

TÜRKİYE, SÜREKLİ BEYİN GÖÇÜ VERİYOR

Eğitim sisteminin sonucu olarak ne yazık ki yetişmiş, yetenekli gençlerin yurtdışına göç ettiğinin altını da çizen Karamollaoğlu, şöyle devam etti: “TÜİK’in son verilerine göre geçtiğimiz yıl (2017) yurt dışına göç eden vatandaşların sayısı yüzde 42 artışla 250 bini geçti. Bu hakikaten hükümeti telaşlandırmalı. Çünkü bunun sebebini bulamadan Türkiye’ye kimseyi getiremezler.  Türkiye şu anda çok ciddi bir beyin göçü ile karşı karşıyadır.  Teknoloji, sanayi, tıp, sanat, aklınıza gelebilecek her türlü alanda bu ülkenin nitelikli insana ihtiyacı var. Ancak bu insanlar birer birer başka ülkelerin yolunu tutuyorlar. Neden mi?

* Adalete güven yitirildi, adalete güven olmayan bir ortamda insanlar bulunmak istemez.

* Liyakat yok oldu, torpil olmadan hiçbir iş halledilemez hale geldi.

* Üretime yönelik yatırımlar olmaz ve fabrikalar kapanırsa elbette beyin göçü olur.”

NİJERYA’DAN SONRA 157’NCI SIRADAYIZ

Türkiye’nin basın özgürlüğü sıralamasında da eğitimden farklı olmadığına vurgu yapan Karamollaoğlu, “Türkiye bu yıl ‘Dünya Basın Özgürlüğü’ sıralamasında Hindistan, Güney Afrika, Endonezya, Nijerya gibi ülkelerin arından 157. sırada yer aldı. Ben hükümetin buradan nasıl ders alamadığını bir türlü anlayamıyorum. Şimdi iktidar ‘Avrupa bizi kıskanıyor’ diyor ama görünen o ki pek çok konuda Afrika ülkelerinden de gerideyiz.  Hal böyle iken ‘Avrupa bizi niye kıskansın?’ ‘Parmakla gösterilen bir ülke olduk’ diyorlar. Hakikaten de parmakla gösterilecek haldeyiz. Bazen kötü örnekler de parmakla gösterilir çünkü bunu bilmek lazım. Ne yazık ki Türkiye eğitimde, basın özgürlüğünde alt sıralarda yer alıyor. Demokrasinin yalnızca seçim günü sandığa gidip oy vermek olmadığını hükümetin bilmesini istiyoruz. Yöneticileri hesap vermeyen bir toplum refah toplumu olamaz. Hükümetin bunu da görmesi gerekir.  Bugün ne yazık ki medya bir baskı altındadır. Bazen zam haberini yabancı haber ajanslarından duyduğumuz bile oluyor” dedi.

4’LÜ ZİRVE

Türkiye’nin ev sahipliğinde Almanya, Fransa ve Rusya’nın katılımıyla gerçekleştirilen Suriye konulu 4’lü zirveye de değinen Karamollaoğlu şunları kaydetti: “Biz bu hususlarda daha önce defaatle kanaatimizi belirttik. Biz dünyada ve coğrafyamızda barışı ve huzuru tesis edecek her türlü temasın yanındayız. Herkesle oturup görüşülmeli ve bütün insanlığın saadeti için çaba sarf edilmelidir. Fakat şunu da belirteyim ki, bu coğrafyada birtakım emelleri ve projeleri olanlarla barışın tesis edilmesi mümkün değildir. Ayrıca bu coğrafyanın asli unsurlarını bir kenara bırakıp kurtuluşu Paris, Moskova, Berlin’de aramak çözüm değildir. Bu coğrafyanın sorunlarını Tahran, Şam, Bağdat, Kahire, İslamabad, Ankara bir araya gelerek çözebilir. İbn-i Haldun’un dediği gibi ‘coğrafya kaderdir’. Bu coğrafyanın kaderi ise İslam ülkelerinin bir araya gelmesi ile ancak refaha kavuşabilir.”

HAVALİMANI İLE İLGİLİ ÇELİŞKİ AÇIKLIĞA KAVUŞTURULSUN

Açılışı gerçekleştirilen İstanbul Havalimanı ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan Karamollaoğlu, “İstanbul Havalimanı güzel bir eser. Transit yolcu taşımanın merkezi olacağı ifade ediliyor. Bu önemli ve büyük proje, bu havalimanında yaşanan bazı olumsuz gelişmelerin görmezden gelinmesine sebep olmamalıdır. Mesela proje ne getirdi ne götürdü? Bunların anlatılması ve bilinmesi lazım. Ne yazık ki iktidar bazı konularda ketum davranıyor. Örneğin, havalimanının 12 yıllık dış hat yolcu geliri için Sayın Cumhurbaşkanı 342 milyon Avro garanti verildiğini belirtti. Fakat Sayıştay 2016 raporunda 12 yıllık garanti miktarı 6,3 milyar Avro olarak görülmektedir. Bu kümülatif mi, yıllık mı? Bunun mutlaka açığa kavuşturulması lazım. Arada bu kadar farkın olmaması gerekir. Buradaki çelişkinin ortaya konulması ve açıklığa kavuşturulması lazım” diye konuştu.

EĞİTİM KALİTEMİZ 99’UNCU SIRADA YER ALIYOR

Geçtiğimiz hafta açıklanan ‘Eğitim Vizyonu’ ve milli eğitim sistemi hakkında da konuşan Karamollaoğlu, “Eğitim sistemi Türkiye’nin en önemli konularından birisi ve ne yazık ki kanayan bir yara haline gelmiştir. Şunu sormadan edemiyor insan, neden 16 yıldır iktidarda olan bir hükümet en hayati konulardan biri olan eğitimde bir türlü işleri rayına oturtamaz? Bugün üniversitede okuyan veya üniversiteden mezun olmuş hiçbir gencimiz okula başladığı sistem ve müfredat ile mezun olamadı.  Hikâye diye anlatsanız hakikaten tarihte önemli bir yer işgal eder. Bundan dolayıdır ki biz endişeliyiz. Ancak yeni açıklanan vizyonla da ümitliyiz. İnşallah bizi sukût-ı hayale uğratmaz. Eğer tablo aynı şekilde devam ederse hiçbir değişmeyecek ve kötüye gidiş devam edecek.

* OECD ülkeleri arasında, devletin eğitim kurumlarına öğrenci başına en az harcama yaptığı ülke Türkiye.

* Türkiye, Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF), “Eğitim Kalitesi 2018” başlığıyla yayımladığı listede Katar, Malezya, Endonezya, İran ve Pakistan gibi ülkelerin ardından 99. sırada yer aldı.

* Yine aynı raporda (WEF) matematik ve fen bilimlerinde yine bu ülkelerin ardından 107. sırada yer alıyor. Arkasından ise hükümetin bir seferberlik başlattığını, beyin göçünü tersine çevirip Türkiye’ye gelmesini istediğini öğreniyoruz. Allah akıl versin, ne diyelim” diyerek eğitim sistemindeki çelişkilere dikkat çekti.

 

Kaynak MilliGazete

Bu haber 561 kez okundu.
Gündem - 8:04 am A A
BENZER HABERLER

YORUM BIRAK

YORUMLAR

Hiç yorum yapılmamış.