Yalnız Adam ve Arkadaş

Sabih Samur - Eylül 7, 2018 6:15 am A A

 Ağlayarak, yalnız ve çıplak olarak geldiğimiz “Dünya” adlı gezegenden, yine yalnız ve çıplak (eşyasız) olarak göç ediyoruz ebediyete.

Dünyaya geliş ile dönüş arasındaki sürece, “Ömür” adını veriyoruz. Bu ömrü de, inançlarımız doğrultusunda, kimi zaman dünya işleri ile kimi zaman da ibadet ile geçiriyoruz.
Hangi işle uğraşırsak uğraşalım, sona doğru yani ömrünün son gününe, “Ölüm” adı verdiğimiz güne kadar yalnızlığımızı paylaştığımız ve adına “Arkadaş” dediğimiz, insanlar giriyor hayatımıza.
Ömür denen süreçteki yolculukta, arkadaşlar derin izler bırakıyorlar. Senin için çok önemli olan, günün 24 saatini birlikte geçirmek istediğin, ilkokul arkadaşının, ismini dahi hatırlayamayabiliyorsun, yıllar sonra karşılaştığında.
Seni bakan, büyüten, anne yarısı olan anneanneni, vefat ettikten sonra ancak bayramlarda hatırlıyorsun, eğer dünya işleri ve tatil programı el verirse, kabrini ziyaret ediyorsun.
Yolculuğun, yaşayarak ve yaşlanarak geçiyor. Okul arkadaşı, asker arkadaşı, cami arkadaşı, mesai arkadaşı ve hatta hapishane arkadaşı gibi arkadaşların oluyor.
Gün geliyor, o an senin için önemli olan ne varsa paylaşıyorsun arkadaşınla. Ekmeğini, sırrını, paranı.
Paylaştığını sandığın, arkadaşım dediğin, cep telefonundaki onlarca ismin, gün geliyor sadece kuru bir isimden ibaret olduğunu anlıyorsun. Ne zaman anlıyorsun? İflas edince, parasız kalınca ve hapse düşünce.
O kuru isimden ibaret olmayan, senin en dar gününde maddi ve/veya manevi yanında yer alan kişilerde var. İşte onların adı da “Dost”, “Aile Dostu” olarak adlandırılıyor.
Sahte ile gerçeği, dost ile cep telefonundaki kuru bir ismi ayırabilme yeteneğine ise “Hayat Tecrübesi” adını veriyoruz.
Bu yazının ulaştığı, tüm güzel insanlara, yalnız başlayarak, yalnız sonlandıracakları, ömür süreçlerini, gerçek dostlarla, dolu dolu yaşamalarını temenni ediyorum.

Sabih Samur, 26.06.2008 Perşembe

Bu haber 445 kez okundu.
Sabih Samur - 6:15 am A A
BENZER HABERLER

YORUM BIRAK

YORUMLAR

Hiç yorum yapılmamış.