Millî Bayramlar ve 15 Temmuz

KONUK YAZAR - Eylül 7, 2018 1:55 am A A

 “15 Temmûz 2016 târihinin Türk milleti için mîlad olan târihlerden biridir. Otoritenin geçmişte verdiği tâvizlerden dolayı, devlete tek başına hâkim olmak isteyen Fethullahçı hâinler, bir askerî isyân başlattılar ve yenildiler. Bu isyânın amacı, hem orduyu, hem de toplumu kontrol altına almaktı. Neyse ki, başaramadılar. Başarsalar ne olurdu? Birçoğumuz ya kurşunlarla ölürdük, ya cezâevlerinde işkenceden geçiyor olurduk ya ülkenin bir yerlerinde direniş sürüyor olurdu. Elbette bu bir tahmîndir ve ben tahmînlerimi bilgi olarak görmeyi bırakalı yıllar oldu. Ancak polis özel harekât merkezini, canlı olan her hedefi vurun emriyle vuran, siviller üzerine gözünü kırpmadan mermi yağdıran kişilerin, bunları da yapabileceğini düşünmek için pek zekî olmaya gerek yok. Gerçi kendisini Türkçülüğün ihtiyârlarından sanan bâzı kafalar, buna iktidâr ağzıyla konuşmak dese de, bunu ciddiye almaya gerek yok. Olacak olan buydu. Bunu inkâra gerek yok. Bu yaşanan olaya tiyatro, danışıklı dövüş gibi nitelemeler yapmanın öyle ya da böyle Fethullah’ı aklamak olduğunu anlamayanlara da bir şey demeye gerek yok. Ben, 15 Temmûz kutlamalarının sosyolojik tarafıyla ilgileneceğim… Türkler, resmî bayram kutlamalarını severler. Hadi 23 Nisân, 19 Mayıs, 30 Ağustos, 29 Ekim’i geçtim, uzun yıllar 23 Temmûz 1908’i Hürriyet Bayramı olarak kutladık. Öyle ki, 27 Mayıs’ı bile bayram olarak kutladık. Yâni her siyâsî hareket, eline fırsat geçtiğinde önemsediği günü bayramlaştırıyor. Bana göre gereksiz bir şey. Atsız Hoca’ya göre de 30 Ağustos dışındakiler gereksizdir. Ama tabiî, Atsız tartışmasına dönüştürmemek için detaya girmeye gerek yok. Yorumlarla detaya girmeyen olursa da, sevinirim. Dileyen Hoca’nın ilgili makâlesine (Millî Bayram) bakabilir. Dolayısıyla bana göre 15 Temmûz da bayram olarak kutlanmamalı ama çok büyük bir saygı içerisinde yaşananlar hatırlanmalı, şehîdler anılmalı. Bununla berâber bu duruma şehîdler üzerinden kutlama yapıyorlar diye bakmamak gerekir. Olayın sonucunda isyânın başarısız olması ve Fethullahçıların yenilmiş olmasına karşı bir kutlama olarak görmek, bana göre, çok daha mantıklıdır.Bununla birlikte bir noktaya temâs etmekte fayda var. Hükûmet, bayram olarak kutladığı bu günü topluma mâl etmek açısından etkili ve başarılı adımlar atıyor. Etkinlikler, resmî bir görüntüyle birlikte halkın da katılımı sağlanıyor; bu konuda gelenekleştirmeye dönük bir çaba var. Bu çok önemli. Halkın katıldığı etkinlikleri, câmilerde selâ okunmasını bu açıdan da değerlendirmek gerekir. Maâlesef, cumhûriyet hükûmetleri, millî bayramları gelenekselleştirmeyi başaramadı. Etkinlikler, hep resmî, hep soğuk kaldı. Halkın katılımı stadlarda izleyici olmaktan ve evlere bayrak asmaktan öteye gitmedi. Dolayısıyla gelenek hâline gelmeyen bayramlar, ne kadar değerli bir günü ifâde etse de, unutulmaya mahkûmdur.”
Kutlu Altay Kocaova

 

Bu haber 452 kez okundu.
KONUK YAZAR - 1:55 am A A
BENZER HABERLER

YORUM BIRAK

YORUMLAR

Hiç yorum yapılmamış.